"لا يمكن العثور" - Translation from Arabic to Turkish

    • bulamıyorum
        
    • bulamıyoruz
        
    • bulamıyor
        
    • getiremeyeceğin hiçbir
        
    Dinle, utanç verici bir durum ama Brick'in hatıra eşyalarını bulamıyorum. Open Subtitles الاستماع، وهذا هو نوع من محرجة، ولكن أنا لا يمكن العثور على أي من المشاريع لبنة في الفن القديمة.
    Dört tane 70-ohm direnç var ama kapasitör bulamıyorum. Open Subtitles أربعة المقاومات 70 أوم، ولكن أنا فقط لا يمكن العثور على أي المكثفات.
    Sadece birtane kaldı ve ben onu bulamıyorum. Open Subtitles ديك واحد فقط اليسار، وأنا لا يمكن العثور عليه.
    Sonrada arkadaşının arabasını çalmış ve hiç bir yerde onu bulamıyoruz. Open Subtitles ثم يسرق صديقه في السيارة ونحن لا يمكن العثور عليه في أي مكان.
    Gömecek yer bulamıyoruz. Fırlatıp kenara da atamayız. Open Subtitles لا يمكن العثور على مكان مناسب لدفنها، ولا يمكنني إلقاؤها بعيدًا أيضًا.
    Hastane dosyayı bulamıyor. Sanki hiç olmamış gibi. Open Subtitles في المستشفى لا يمكن العثور على الملف وكأنه لم يحدث
    Kaybolup da geri getiremeyeceğin hiçbir şey yoktur. Open Subtitles لا يوجد شيء ضائع لا يمكن العثور عليه مرة أخرى
    Caryn, hiçbir yerde park yeri bulamıyorum. Open Subtitles كارين، وأنا لا يمكن العثور على وقوف السيارات في أي مكان.
    Tamam, anlaşıldı. Dinleyin, çocukları hiçbir yerde bulamıyorum. Open Subtitles حسنا، والاستماع، وأنا لا يمكن العثور على هؤلاء الأطفال في أي مكان.
    Bütün yaz ev bekçiliği yaptım ama yine de bazen yolumu bulamıyorum. Open Subtitles لقد كان المنزل يجلس كل صيف، ولكن بعد لا يزال لا يمكن العثور على طريقي.
    Hiçbir parmak izi bulamıyorum. Open Subtitles لا يمكن العثور على أي بصمات للأصابع
    Ayak basacak yer bulamıyorum. Open Subtitles أنا لا يمكن العثور على موطئ قدم.
    Defiance'da iki kaçak Votan Birliği casusu var ve yerlerini bulamıyorum. Open Subtitles حصلت على اثنين من Votanis الجماعية جواسيس الهاربة على فضفاضة في تحد، وأنا لا يمكن العثور عليها.
    Hala bulamıyorum. Open Subtitles أنا لا تزال لا يمكن العثور عليه.
    Hiçbir yerde bulamıyorum. Open Subtitles أنا لا يمكن العثور عليه في أي مكان.
    bulamıyorum. Open Subtitles أنا لا يمكن العثور عليه.
    Şimdi onu bulamıyoruz. Open Subtitles ونحن لا يمكن العثور عليه الآن.
    Çocuğu hiçbir yerde bulamıyoruz. Open Subtitles لا يمكن العثور على الطفل
    Ve olay yeri inceleme, Clifton Cartwright'ı öldüren mermiyi bulamıyor. Open Subtitles و مشهد الجريمة لا يمكن العثور في كل جِهة ا قتل فيها كليفتون كارترايت
    İnan bana Lex, kaybolup da geri getiremeyeceğin hiçbir şey yoktur. Open Subtitles ثق بي يا (ليكس)، لا يوجد شيء ضائع لا يمكن العثور عليه مرة أخرى

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more