"لا يمكن لشيء" - Translation from Arabic to Turkish

• Hiçbir şey

Sanatsal anlamda belki de Hiçbir şey bu portre kadar takdire şayan olamazdı.
،وبالنسبة لشيء فنيّ لا يمكن لشيء أن يكون أكثر جمالا من الصورة نفسها

Karanlık Lord'un bu dünya için yaptığı planı Hiçbir şey durduramaz.
لا يمكن لشيء أن يوقف خطّة مولاي سيّد الظلام لهذا العالم

Kraliçesi olacağına yemin ettin ve şu anda Hiçbir şey bunu değiştiremez.
‫أقسمت على أن تكوني ملكته ‫لا يمكن لشيء أن يغيّر ذلك الآن

Insanlar Hiçbir şey değişemez dediğinde, durun ve düşünün, dünya 10, 20, 50, 100 sene önce nasıldı.
عندما يقول الناس انه لا يمكن لشيء أن يتغير، توقف و فكر، كيف كان العالم قبل 10 أو 20 أو 50 أو 100 عام مضت

Biraz klişe olmakla birlikte, insan eliyle yapılan Hiçbir şey doğanın hayal gücüne erişemez.
قد يبدو الموضوع مستهلكًا، لكن لا يمكن لشيء صنعه الإنسان أن يصل إلى خيال الطبيعة.

Orada bulunması gerekmeyen Hiçbir şey içeri giremez.
لا يمكن لشيء مكانه ليس هناك أن يدخل إلى ذلك المكان

Kuşkusuz, burada Hiçbir şey yaşayamaz görünüyor kelimenin tam anlamıyla kaynar su bu.
بالتأكيد لا يمكن لشيء أن يعيش هنا إنه ماء مغلي بالفعل

Bu yağmurluk bağışıklığını öyle güçlendiriyor ki Hiçbir şey sana zarar veremiyor ama seni bir seri katile dönüştürüyor.
هذا المعطف الشتوي يرفع مناعتك للحد الأقصى بحيث لا يمكن لشيء إيذائك

- Yaşıyor. Hiçbir şey kaynayan denizden zarar görmeden çıkamaz. Bu zarar görmeden çıktıysa o da çıkmıştır.
لا يمكن لشيء النجاة مِن البحر المغليّ طالما أنّها نجت، فقد نجا أيضاً

Biliyorsun kutup toprağına gömülen Hiçbir şey çürümez.
لا يمكن لشيء دفن في الأراضي دائمة التجمد أن يتحلل أبداً

Söylediğin Hiçbir şey beni... bu berbat köyde kalmak istediğimden... bir saniye daha fazla tutamaz.
لا يمكن لشيء تقولينه إبقائي في هذه الضيعة الفظيعة لحظة أكثر ممّا ينبغي

Ne kadar tuhaf! Artık onu Hiçbir şey durduramaz.
هذا غريب لا يمكن لشيء أن يوقفها الآن

Hiçbir şey moralimi bozamaz güzelim.
لا يمكن لشيء أن يعرقلني يا حلوتي

Hiçbir şey beni eski halime döndüremez.
لا يمكن لشيء أنْ يعيدني لسابق عهدي

- O canavarı Hiçbir şey yenemez.
لا يمكن لشيء أنْ يهزم هذا الوحش

Oh, Hiçbir şey o kadar keyif vermez...
لا يمكن لشيء أن يفرح جداً

Jerry, su kaynar su, Hiçbir şey yaşayamaz içinde.
(جيري)، تلكَ كانت مياه ساخنة لا يمكن لشيء أن يعيش بها

Hiçbir şey beni durduramaz, biliyorum nereye gittiğimi...
لا يمكن لشيء أن يوقفني أعرف أين اذهب...

Bunu, söyleyeceğin Hiçbir şey yapamaz.
...لا يمكن لشيء مما ستقوليه قد

Silinen Hiçbir şey yok.
لا يمكن لشيء أن يمحى.