"لا يهمك" - Translation from Arabic to Turkish

• Önemli değil
• Sorun değil
• umurunda değil
• Boş ver
• umursamıyorsun
• Boşver
• umrunda değil
• seni ilgilendirmez
• seni ilgilendirmiyor

Önemli değil. Günlük kıyafetimle geleceğimi söylemeliydim.
لا يهمك كان يجب أن أقول أنني لن أحضر بالزي الرسمي

Önemli değil biz her zaman olduğu gibi onlara yardım edeceğiz.
و لكن لا يهمك نحن الرقباء سنراهم كالعادة

Sorun değil. Haereket edemeyecek gibi hissetmiyorum.
لا، لا يهمك لا أشعر بالرغبة في البقاء مكتوف اليدين، لذا

Bana ne olduğu umurunda değil. Tek derdin insanların senin hakkında ne düşündüğü.
أنت لا يهمك ما حدث لي بل ما يظنه الناس بك فحسب

James Bond'u Boş ver.
لا يهمك من جيمس بوند. انْزلُ إلى ذلك البيتِ.

Belki kahraman olduğunu sanıyorsun. Belki de yaşamayı umursamıyorsun.
ربما تعتقد بانك بطل , ربما لا يهمك ان تعيش

Tamam anne Boşver. Üç saate görüşürüz.
حسنًا يا أمي، لا يهمك سوف أراكِ بعد 3 ساعات

Onların ölüp ölmemesi senin umrunda değil öyle değil mi
انه لا يهمك حقا ما داموا هم ميتون و انت لا , صواب

Ona söylediğim hiçbir şey seni ilgilendirmez. Gözüme görünme, D!
أياً كان ما أقوله لأختى لا يهمك ابتعد عن وجهى يا دى

Belki senin için Önemli değil ama beni nerede olsam bulur ve öldürtür.
قد لا يهمك الأمر لكنه سيلاحقنى حيثما أذهب حتى أموت

Dostum, senin için Önemli değil ama buraya temiz kıyafetlerini getirdim.
مرحباً يا صاح ، أعلم أن هذا لا يهمك .. لكنني أحضرت ملابسك النظيفة . إلى هنا

Size önemli olmayabilir, ama bize önemli. Değil mi tatlım?
قد لا يهمك هذا لكنه يهمنا, صحيح عزيزتي؟

Sen sensin. Babanın kim olduğu Önemli değil.
أنتي تمثلي نفسك لا يهمك من كان والدك.

Sorun değil.
انه معروف كبير فعلا لا يهمك

- Sorun değil. Bir şey mi oldu?
لا يهمك هل يوجد خطب ما

- Zavallı bir haldeyim, umurunda değil.
لا ارفض رفضا قاطعا انا تعيسه جدا وانت لا يهمك الامر بالمره

Sistemi yok edebilirsin, ama senin umurunda değil.
ان هذا سيدمر النظام باْكمله,. ولكن اعتقد ان هذا لا يهمك

Şimdi bunu Boş ver.
لا يهمك حول ذلك.

Sen umursamıyorsun belki ama ilk albümüm benim için çok önemli.
قد لا يهمك هذا ولكن شريطي الأول يعني لي الكثير

Tabii anlatamazsın, bebeğim. Neyse, Boşver.
بالطبع لا تستطيعي هيا، لا يهمك

Acınacak haldeyim senin umrunda değil!
انا تعيسه جدا وانت لا يهمك الامر بالمره

- Oh, bu seni ilgilendirmez. - Hayır, ilgilendirir.
هذا لا يهمك لكنني مهتمة

Ama bu işin tekteknik kısmı, seni ilgilendirmiyor.
ولكن هذا الكلام تقني. لا يهمك حقا معرفته.