"لا يهم ذلك" - Translation from Arabic to Turkish

    • Fark etmez
        
    • Önemli değil
        
    • önemi yok
        
    • Bu önemli değil
        
    Fark etmez. Buradan iyice uzaklaşalım yeter. Open Subtitles لا يهم ذلك ، ينبغى أن ننطلق بعيداً بمسافة كافية عن هنا
    Fark etmez. Buradan iyice uzaklaşalım yeter. Open Subtitles لا يهم ذلك ، ينبغى أن ننطلق بعيداً بمسافة كافية عن هنا
    Başarı adına, gidip bir adamla içki içeceğim. Şu anda bir sevgilimin olmaması Önemli değil. Open Subtitles لا يهم ذلك لأنني لست في علاقة بأحد ما
    Ben sana lokantanın arkası... Artık hiç önemi yok. Ben geç kaldım, sen geç kaldın, hiç Önemli değil. Open Subtitles لا يهم ذلك دعنا نفعلها ما هذا؟
    Sanırım bunun bir önemi yok. Buradayız ve bir plana ihtiyacımız var. Open Subtitles أعتقد أنه لا يهم ذلك الآن نحن هنا و بحاجة إلى خطة
    - Bir noktada, bu Önemli değil. Open Subtitles عند نقطة معينة ؛ لا يهم ذلك
    Fark etmez, artık bana anlattın. Open Subtitles لا يهم ذلك ، الآن أخبرتني لترى إذا كنت تستطيع تعقب المكالمة
    Fark etmez çünkü ben Delilah'la beraberim. Open Subtitles لا يهم ذلك ، لإنه أنا مازلت مع دليلة نهاية القصة
    Artık Fark etmez çünkü bölüm benim. Open Subtitles لا يهم ذلك بعد الآن لأنني نلت الدور
    Fark etmez. O, böyle istiyor. Open Subtitles لا يهم ذلك, تلك هي اللتي يحبها
    Fark etmez. Onu koruman gerekiyor. O, senin ailen. Open Subtitles لا يهم ذلك , عليك حمايته أنه من العائلة
    Kız kardeşine ya da Miami'de bir otele. Fark etmez. Open Subtitles عندك أختك أو في فندق بميامي لا يهم ذلك
    Ama neden? - Önemli değil. Open Subtitles لا يهم ذلك يحدث منذ زمن
    Ama Önemli değil. Open Subtitles لكـن لا يهم ذلك
    Artık Önemli değil. Open Subtitles لا يهم ذلك الآن
    Siz kimsiniz? Neyse. Önemli değil. Open Subtitles . أتعلمين لا يهم ذلك
    Bilmiyorum. Artık bir önemi yok, değil mi? Open Subtitles لا أعرف لا يهم ذلك الآن على أيّة حال، أليس كذلك؟
    Annesiyle konuşmuş her şeyi anlatmış ama bir önemi yok çünkü annesi hâlâ beni suçluyor. Open Subtitles لقد إعترفت بكل شيء ، لكن لا يهم ذلك لأن أمها لا زالت تلومني على ذلك ، لذا
    Bir önemi yok. Buradan kimsenin kurtulamayacağının farkındaydı. Open Subtitles لا يهم ذلك, على ما يبدو إنها تعرف أن لا احد سيخرج من هنا حياً
    Bu Önemli değil. Open Subtitles لا يهم ذلك
    - Bu Önemli değil. Open Subtitles لا يهم ذلك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more