Sadece Hindistan'da, ben ve 150,000 dostum kapı kapı aynı resimle dolaştık. Bir milyardan fazla evi telefonla aradık. | TED | في الهند وحدها، أصدقائي المقربين وعددهم 150 ألف وأنا ذهبنا باب لباب مع نفس الصورة لكل بيت في الهند. |
Görevleri sağlık hizmeti sunmak için kapı kapı dolaşmaktır. | TED | مهمتهم هي الذهاب من باب لباب لتوفير الرعاية الصحية. |
Solunuzda, bir çıkış kapısına açılan bir koridor olması lazım. | Open Subtitles | هناك غرفة تخزين على يمينك و التي ستقودك لباب خروج |
İlk bölümün kapısına ulaştık galiba, Dr. Weir. | Open Subtitles | أظننى وصلت لباب الإحتواء المغناطيسى الأول يا دكتور وير |
kapıya bir kilit asarak güvenlik duygusunu güçlendirmeleri mümkün oluyordu. | TED | او شراء قفل لباب منزلهم الرئيسي .. لكي يشعروا بالامان |
Arabanın kapısının başa çarpması aynı hızda ve aynı kuvvete birbirini takip etmiş. | Open Subtitles | أرجحة واحدة لباب سيارة تتبعها أخرى فوراً بنفس كمية القوة والتسارع |
Ön kapıdan çık. Seni orada karşılarım. | Open Subtitles | أذهبى لباب الخروج الأمامى و سأقابلك هناك. |
Çocuk felci gözetim programı dört milyon insanın kapı kapı dolaşması demektir. | TED | برنامج مراقبة شلل الأطفال هو أربع ملايين شخص يذهبون باباً لباب. |
Odadan çıkarken, kafanda bir kapı canlandırman lazım, Eğer canlandırmazsan, rastgele bir kapı seçecektir. | Open Subtitles | عندما غادرت الغرفة يجب أن تخزن صورة لباب بعقلك، إذا لم ترد أن تختار لك باب بشكل عشوائى |
kapı kapı dolaşıp 20 imza topladık sana. | Open Subtitles | لقد طرقنا باب لباب و جلبنا لكِ 20 توقيعا اخر |
Bu kapı kapı dolaşma bir işe yaramaz. | Open Subtitles | حسناً,اسمعي,موضوع الذهاب من باب لباب لن يكفي بالغرض |
Evet, 1950'lerde camsız bir kamyonla insanların evlerini kapı kapı dolaşabilirdin ve insanlar tecavüze uğrayacaklarını düşünmeyebilirlerdi. | Open Subtitles | أنت يمكن ان تقود من باب لباب بشاحنة بلا نوافذ. الناس لن يعتقدوا أنهم سيُغتصبون |
Buraya bir sürü turist gelir ve oraya, yukarıdaki araba kapısına bakarlar. | Open Subtitles | الكثير من السياح يأتون الى هنا وهم ينظرون لباب السيارة لقد احبوه كثيرا |
Garaj kapısına yaptığın dandik onarımı da düzelttim. | Open Subtitles | لقد أصلحت العملية المهترئه التي قمت بها لباب المرآب |
Kamyonun kapısına bir çeşit kolye asılmıştı. | Open Subtitles | نوعاً ما من عقد كان معلقاً من الداخل لباب الشاحنة |
Manastır kapısına nerede geleceğini hatırla Maria'ya elveda demek için. | Open Subtitles | أتذكرين الجزء .. حيث ... حيث تصلين لباب الدير |
Ama karşıya geçmeyi başarıp da kapıya ulaşıp bir şekilde ISIS Karargâhına varsanız bile yine de ana bilgisayar odasını bulmanız gerekecek. | Open Subtitles | لكن حتى إن أوصلت السلك. للمبنى, ووصلت لباب الدخول. وبطريقة ما وصلت لمقر |
Hayır, afişler için paraları yoktu ve hayır kapı kapıya gezmekle uğraşmayıp kadınların yaptıklarını yaptılar. | Open Subtitles | لا، لم يكن لديهم المال للملصقات ولا أنهم يستطيعون ألازعاج بالذهاب لباب تلوى الأخر , لذا فعلوا ما يفعلوه النساء |
Dün akşam Abby'ye, daire kapısının üçüncü kez bozulan kilidinde yardım ettim. | Open Subtitles | بتوليه أمر شابتان أخريتان فى الأسبوع الماضى لقد قمت بمساعده آبى فى اضافه قفل ثالث لباب شقتها الليله الماضيه |
Elbiselerini çıkarıp odasının kapısının yanındaki sandalyenin üzerine koyuyordu. | Open Subtitles | تخلع ملابسها ... وتضعهم على المقعد المجاور لباب غرفتها |
Doğru mahalleye gelmiş. kapıdan satış yapıyor, öyle mi? | Open Subtitles | حسناً، هذا الحي لذلك فقط من باب لباب , نقص ما عندي من الكلور ؟ |
Onu ön kapıma söyle. İyi misin? | Open Subtitles | نعم فتقل ذلك لباب منزلي الذي اقتلعتموه هل أنت بخير؟ |