ve Arapsaçı Nehrine giden yolu göstermeye karar vermişler, oradan da Daire Denizine giden bir sandala binebilirsiniz. | Open Subtitles | وإتجاهات إلى نهر الزمجرة بحيث يمكن اللحاق بالعبّارة عائداً لبحر الدائرة |
Burası ter, sağır edici müzik ve kusmuk Denizine dönüşecek. | Open Subtitles | هذا المكان على وشك أن يتحول لبحر من العَرَق و الموسيقى التي تصم الآذآن والقيئ |
Ne yani, bir gecede kendimizi Canavarlar Denizine' mi postalayacağız? | Open Subtitles | ماذا، هل سنشحن أنفسنا سريعًا أثناء الليلة لبحر الوحوش؟ |
USS Ronald Reagan geminiz, Japon Denizi'ne doğru gidiyor ve destroyeriniz USS Lassen de, rotasını Sarı Deniz'e çevirdi. | Open Subtitles | ظابطك رونالد ريجان صنع طريقا لبحر اليابان... ومدمرينك.الظابط لاسين فى طريقه الى البحر الاصفر |
Bu, ABD ve Rusya arasındaki soğuk Bering Denizi derinlerinde küçük bir ada grubu. | TED | وهي مجموعة من الجزر الصغيرة في الأعماق الباردة لبحر (بيرنغ) بين الولايات المتحدة وروسيا. |
Mazandaran vilayetinde, Hazar Denizi'nin güney kıyısında... | Open Subtitles | (في محافظة (مازندران (على الساحل الجنوبي لبحر (قزوين |
Aral Denizine bakın, şimdi bir çöle dönüştü | TED | أنظروا لبحر الآرال يتحول لصحراء. |
ve kuzey Denizine doğru ilerleyecek. | Open Subtitles | عائدة لبحر الشمال |
Uzaktan Hazar Denizi'nin güney kıyısını görebiliyordu. | Open Subtitles | (رأت على بعد الشاطئ الجنوبي لبحر (قزوين |