Bana küçük Eiffel Kulesi kağıt ağırlıklarından getirir misin? | Open Subtitles | هل يمكن أن تحضرى لي واحدة من تلك النماذج الورقية لبرج إيفل آوهـ .. |
- Bunu yapamazsınız. - Yap hadi, sadece operasyon Kulesi. | Open Subtitles | لا يمكننا أن نفعل إفعل ، على الأقل لبرج المراقبة فقط |
Uçuş Kulesi, kasırga ikazı yapamaz. | Open Subtitles | لا يمكن لبرج المراقبة أن يُطلق تحذيراً بوجود إعصار، حسناً؟ |
Su kulesine izinsiz girmek, su kulesinin üstünde güreş yapmak, su kulesinin çatısını kırmak... | Open Subtitles | تعدّ على برج ماء اتلاف لبرج ماء، تبول في برج ماء |
Biliyorum. Onu çan kulesine sürükleyebilirsem, işe yarayabilecek bir fikrim var. Yukarı mı? | Open Subtitles | أعلم, لو يمكنني أن أجعله يذهب لبرج الجرس بطريقة ما, لدي فكرة قد تنجح |
Buradan kaçacaksak şu gözlem kulesine girmeliyiz. | Open Subtitles | لو أننا سنخرج من هنا، سوف نحتاج أن ندخل لبرج المراقبة |
Gözcü Kulesi ana bilgisayarı ile anahtar güvenlik protokolleri senkronize ediliyor. | Open Subtitles | مزامنة المفتاج بروتوكولات امنية مع الكمبيوتر المركزي لبرج المراقبة |
Bunun yerine Genevieve Brown'un bu örnek sladı çok daha etkili. Trebakülerin özel yapısı o kadar güçlü olduğunu ki Eyfel Kulesi'nin tasarımı onlardan etkilendiğini gösteriyor. | TED | عوضاً، هذه الشريحة المثال من جينيفيف بروان هي أكثر فاعلية. إنها تعرض ذلك الهيكل المميز للأشعة الصغيرة وهي قوية بحيث ألهمت التصميم المتفرد لبرج إيفل. |
Eyfel Kulesi'ne gitmek için sağa dönmen gerekiyor. | Open Subtitles | يجب أن نستر يمينا لكى نصل لبرج أيفل |
Rüzgar ters yönden estiğinde o Salisbury Kulesi'nde olacak. | Open Subtitles | سنرسلها لبرج "ساليسبيرى" عندما تهدئ الرياح |
Hey, siz şu radyo Kulesi zımbırtısına ulaşabildiniz mi? | Open Subtitles | هل بلغتم لبرج الإرسال ذلك بعد؟ |
O radyo Kulesi zımbırtısına ulaşabildiniz mi? | Open Subtitles | هل بلغتم لبرج الإرسال ذلك بعد؟ |
Hem ayrıca, Eiffel Kulesi için para kazanmalıyım! | Open Subtitles | بجانب أنه يجب أن أجمع المال "لأذهب لبرج "آيفل |
İmparator'u Bronz Serçe Kulesi'ne getir. | Open Subtitles | أحضر الإمبراطور لبرج النسر البرونزي |
Bir çan kulesine ulaştıysak, fazla uzağa gelmişiz demektir. | Open Subtitles | لو وصلنا لبرج الساعة ، سنكون قد إبتعدنا كثيرا |
Cevap ver, Rex. Neden gözetleme kulesine gitmiyorsunuz? Hayvanat bahçesinden neden ayrılıyorsunuz? | Open Subtitles | تعال هنا يا ريكس لماذا لست في طريقك لبرج المراقبة؟ لماذا تغادر الحديقة؟ |
Şu Giriş/Çıkış kulesine gitmem gerekiyor. | Open Subtitles | يجب أن أصل لبرج وحدات الإدخال والإخراج |
Şu Giriş/Çıkış kulesine gitmem gerekiyor. | Open Subtitles | يجب أن أصل لبرج وحدات الإدخال والإخراج |
Üzerinde çalışmak için İzleme kulesine götüreceğiz. | Open Subtitles | سناخذها لبرج المراقبة لدراسة أكثر |
Andrew'ı çarpan kablolar direk olarak yolun karşısındaki kablosuz ağ kulesine bağlı. | Open Subtitles | (الأسلاك التي صعقت (أندرو "إنها موصولة لبرج الـ "واي فاي بجانب الطريق |
Şimdi, yeni bir bölgeye geçtiğinde cep telefonu baz istasyonuna sinyal gönderir. | Open Subtitles | الآن، كلما أنتقلت إلى منطقة جديدة بهاتفك الخلوي، يعطي أشارة لبرج الخلية المحلي. |