Buraya gelip ev yapımı yüz tanıma programımda yüzünü taratmamı istediler. | Open Subtitles | لذا طلبوا مني إدخال صورتها لبرنامجي الخاص بالتعرف على الوجه |
programımda popüler kültür istemiyorum. | Open Subtitles | أريد لبرنامجي أن . تكون جودته خالدة |
Küçük şovumu dinlemenizden dolayı çok gururlandım. | Open Subtitles | انه لمن سعادتي ان اعرف انك تستمعين لبرنامجي المتواضع |
Red John'la ilgili talk şovumun görüntüleri. | Open Subtitles | (لبرنامجي الحواري عن (ريد جون |
Programıma hazırlanmalıyım. | Open Subtitles | حسناً أخرجوا من هنا علي التحضير لبرنامجي |
- Geldiğiniz için teşekkürler. - Kevin, bu sabah Programımı dinledin mi? | Open Subtitles | هل استمعت لبرنامجي هذا الصباح ، كيفين ؟ |
Bu programım için harika bir konu olabilir. | Open Subtitles | هل تعلمون ماذا؟ هذا قد يكون موضوعا رائعا لبرنامجي |
programımda öyle birine ihtiyacım vardı. | Open Subtitles | ما أحتاج لبرنامجي فاشل |
Benim programımda görünüyor. | Open Subtitles | تبدو بالنسبة لبرنامجي |
Radyo programımda görebilir. | Open Subtitles | لبرنامجي الإذاعي، ربما |
O lavuğun benim şovumu sunmasının mümkünatı yok. | Open Subtitles | محال لذلك الوغد أن يصبح مضيفاً لبرنامجي ؟ |
Red John'la ilgili talk şovumun görüntüleri. | Open Subtitles | (لبرنامجي الحواري عن (ريد جون |
Sadece gelip, Programıma katılan korkan yüzleri görmek istedim. | Open Subtitles | الوجوه المخيفة المنضمة لبرنامجي |
Sarah, bu sabah Programımı dinledin mi? | Open Subtitles | هل استمعت لبرنامجي هذا الصباح سارا ؟ |
Titrediğimi hissettim. (Gülüşmeler) diğer odada Programımı hazırlayan kızları aradım ve "Kızlar, manşeti bana ayırın. | TED | أنا تجمدت- (ضحك)- اتصلت بالنساء المنتجين لبرنامجي الإذاعي في الغرفة الأخرى، وقلت "يا فتيات، كونوا على الصفحة الأولى. |
programım için bana harika bir tema söyledi. | Open Subtitles | الذي أعطاني الفكرة المضبوطة لبرنامجي إيرل أخباره جيدة بالمناسبة |