"لبقية حياتي" - Translation from Arabic to Turkish

• hayatım boyunca
• hayatımın geri kalanında
• hayatımın sonuna kadar
• Hayatımın geri kalanı boyunca
• Hayatımın geri kalanını
• ömrüm boyunca
• ömrümün sonuna kadar
• Hayatımın sonuna dek
• Hayatımın kalanı boyunca
• Hayatımı
• kalan hayatımın

- Hayır baba. Küçük köhne bir ofiste hayatım boyunca tıkılıp kalamam.
لا أستطيع تقبل أن أكون محاصراً لبقية حياتي وراء مكتب صغير قذر

Bu geceyi hayatım boyunca hatırlamak istiyorum ve bu bir sır olsun istemiyorum.
أريد أن أتذكر هذه الليلة لبقية حياتي ولا أريد لهذا أن يكون سراً

hayatımın geri kalanında yalnız olacağım düşüncesi beni üzüyor sanırım.
أعتقد أنني أدركت للتوّ أنني قد أكون وحيداً لبقية حياتي

Evlendiğim zaman saçlarımı kazıtıp hayatımın geri kalanında peruk takacağım.
لذا عندما اتزوج، سأحلق شعر رأسي والبس الباروكة لبقية حياتي

Ama hayatımın sonuna kadar kadın rolü oynayacağımı bilmiyordum!
وقعت العقد لكني لم أعرف أني سأعمل لبقية حياتي كامرأة

Bebeği doğurup Hayatımın geri kalanı boyunca pişmanlık duymaktan korkuyorum.
أَنا خائفُ سَيكونُ عِنْدي الطفل الرضيعُ سَيَكُونُ الشيء الذي أنا آسفُ لبقية حياتي.

Bu 32 dakika Hayatımın geri kalanını tanımlayan şey olmamalı.
أنها مجرد 32 دقيقة يجب أن لاتحدد مصيري لبقية حياتي

Bacağından vurdum, ve bu ömrüm boyunca yaşamak zorunda olduğum bir şey.
ضَربتُ ساقَكَ ، وذلك شيءُ يؤلمني و سَيبقى يعَيْش معي لبقية حياتي

ömrümün sonuna kadar bu işte kalmak istemiyorum ama... ayrılmaktan korkuyorum.
لا أريد البقاء في وظيفتي لبقية حياتي لكنني أخاف أن أتركها

O anki heyecanla, o anı hayatım boyunca hatırlamak istediğimden bir fotoğrafını çektim.
وأنا متحمس، وأخذ صورة لها. لأنني أريد أن أتذكر تلك اللحظة. لبقية حياتي.

Küçük köhne bir ofiste hayatım boyunca tıkılıp kalamam.
لا أستطيع تقبل أن أكون محاصراً لبقية حياتي وراء مكتب صغير قذر

Öyle bir şey yapmaktansa, hayatım boyunca mutsuz kalmaya razıyım.
أفضّل أن أكون تعيسًا لبقية حياتي على أن أمرّ بشيءٍ كهذا

Sanırım, benim kişisel araştırmalarım hayatım boyunca sürecektir.
بسبب تحقيقي الشخصي، أعتقد سيستمر لبقية حياتي

Muhtemelen hayatımın geri kalanında bunu yapmaya devam edeceğim.
سأستمر في القيام بذلك ربما لبقية حياتي.

Ve öğrendiğim ikinci şey ise hayatımın geri kalanında yapacağım şeyin bu olduğunu büyük bir kesinlikle biliyor olmamdı.
والشيء الآخر تعلمت أن أعرف بكل يقين هذا ماكنت أنوي القيام به لبقية حياتي.

Öğrendiğim ilk derslerden biri zorlu ve sancılı yeniden yürümeyi öğrenme göreviydi. Ama hayatımın geri kalanında birçok faydasını gördüm.
أول درس تعلمته كان مباشرة بعد المهمة الشاقة والمؤلمة لتعلّم كيفية السير مرة أخرى، لكنني جنيت ثماره لبقية حياتي.

hayatımın sonuna kadar yapacağım demek değil ama hırdavat beni büyülüyor.
لا أقول إنني أريد القيام بذلك لبقية حياتي... لكن المعدات تبهرني...

yanlış karar verip vermediğimden Hayatımın geri kalanı boyunca şüphe duymamak için.
لكي لا أتسائل لبقية حياتي إذا كنت قد أتخذت القرار الخاطئ

Hayatımın geri kalanını senin suratına bakarak geçirmek istediğimi sanmıyorum.
أنا لست متأكدة أني أبقى لرؤية هذا الوجه لبقية حياتي

Bir hayale tutunmak, ömrüm boyunca bir lokantada çalışmaktan daha iyi sanırım.
استغراقي في الأحلام قد يكون خيراً من العمل في مطعم لبقية حياتي

Eğer kalırsam bu bilim adamları bana ömrümün sonuna kadar Gine domuzu gibi davranacaklar.
لو بقيت ،هؤلاء العلماء سيُعاملوننى كحقل تجارب لبقية حياتي

O an, Hayatımın sonuna dek, oğlanlar ve kızlara, erkekler ve kadınlara eşit haklar ve imkânlar için savaşmaya söz verdim.
وفي تلك اللحظة، أخذت عهدا على نفسي بأن أكافح من أجل المساواة في الحقوق والفرص للجنسين، رجالا ونساءا، لبقية حياتي.

Hayatımın kalanı boyunca o adi sürtüğe nafaka ödeyeceğim.
سأدفع النفقة لتلك العاهرة المجنونة لبقية حياتي

- Hayatımı böyle yaşayamam.
لكن هذه ليست طريقة أعيش بها لبقية حياتي.

Çünkü geriye kalan hayatımın her saniyesini seninle geçirmek istiyorum.
لاننى اريد ان اقضي كل ثانيه لبقية حياتي معك