En iyiye ulaşmak için, hataların yapılmasına izin vermelisiniz. | TED | لبلوغ الثريا، عليكم بأن تتقبلوا حدوث الأخطاء. |
Eski bir buluşma noktasına ulaşmak için açık denize ihtiyaçları var. | Open Subtitles | يُعولون على المياه المفتوحة لبلوغ ملتقياتٍ غابرة |
Yuvaya ulaşmak için bir metrelik karı delmesi gerekiyor. | Open Subtitles | عليه إختراق متراً من الثلوج لبلوغ الوكر، |
Minimum güvence mesafesine ulaşmanıza dört dakika var. | Open Subtitles | انتباه حالة طارئة يجب أخلاء الطاقم على الفور لديكم 4 دقائق لبلوغ مسافة أمنة |
Minimum güvence mesafesine ulaşmanıza iki dakika var. | Open Subtitles | انتباه حالة طارئة يجب أخلاء الطاقم على الفور لديكم دقيقتان لبلوغ مسافة أمنة |
- İnsanların gerçek potansiyellerine ulaşmalarına yardım etmek. | Open Subtitles | مساعدة الناس لبلوغ كامل قدراتهم |
Kuyruklarını yüzeyin üzerine kaldırmaları aşağıya doğru ilerleyip muazzam kril ve ringa sürülerine ulaşmaları için gereken hareketi sağlıyor. | Open Subtitles | رفع ذيولهم فوق السطح يمنحهم ببساطة عزم نزولٍ كافٍ لبلوغ أسراب القريدس وأسماك الرنكة بالأسفل |
Ağaca ulaşmak için bu kasabayı boylu boyunca geçmelisiniz. | Open Subtitles | لبلوغ الشجرة، يجب أن تمرّوا بهذه البلدة. |
Elektrik gidince dışarıdaki dünyaya ulaşmak imkansız diye korkmuşlardı yeterince. | Open Subtitles | لديهم ما يكفي من الرعب من أنقطاع الطاقة وليس لديهم طريقة لبلوغ الطرف الأخر من العالم |
Tamam dostum. Gideceğiniz yere ulaşmak için bir sürü yol var. | Open Subtitles | اتّفقنا يا صديق، ثمّة سُبُل وفيرة لبلوغ وجهتك. |
Tamam dostum. Gideceğiniz yere ulaşmak için bir sürü yol var. | Open Subtitles | اتّفقنا يا صديق، ثمّة سُبُل وفيرة لبلوغ وجهتك. |
Şimdi, ağzını kapalı tutanlar ortalamada 45 dakikanın hepsinde çalışıyorlar ve daha sonrasında kendilerine sorulduğunda hedeflerine ulaşmak için hala çok yolları olduğunu düşündüklerini söylediler. | TED | الآن، أولئك الذين حافظوا على أفواههم مغلقة اشتغلوا، في المتوسط، طوال الـ45 دقيقة الممنوحة لهم، وعندما تَمّ سُؤالهم بعد ذلك، أكّدوا أنّهم كانوا يشعرون أنّ أمامهم وقت طويل لبلوغ هدفهم. |
Adaya ulaşmak için yeterince gücü olacaktır, eğer endişeniz buysa. | Open Subtitles | ستزودك بقدرة كافية لبلوغ نطاق الجزيرة. |
"Hayatın anlamına ulaşmak için tüm fikirleri atmak zorundayız. " | Open Subtitles | "لبلوغ الحقيقة في الحياة فيجب علينا تجاهل جميع الأفكار التي علّمناها |
Minimum güvence mesafesine ulaşmanıza 15 dakika var. | Open Subtitles | لديكم 15 دقيقة لبلوغ مسافة أمنة |
Minimum güvence mesafesine ulaşmanıza 14 dakika var. | Open Subtitles | لديكم 14 دقيقة لبلوغ مسافة أمنة |
- İnsanların gerçek potansiyellerine ulaşmalarına yardım etmek. | Open Subtitles | مساعدة الناس لبلوغ كامل قدراتهم |
Kuyruklarını yüzeyin üzerine kaldırmaları aşağıya doğru ilerleyip muazzam kril ve ringa sürülerine ulaşmaları için gereken hareketi sağlıyor. | Open Subtitles | رفع ذيولهم فوق السطح يمنحهم ببساطة عزم نزولٍ كافٍ لبلوغ أسراب القريدس وأسماك الرنكة بالأسفل |