"لتبحث عن" - Translation from Arabic to Turkish

    • aramak için
        
    • bulmak için
        
    • bulmaya
        
    • aramaya
        
    • arıyor
        
    Ama daha çok gençsin Böyle bir eğlence aramak için Open Subtitles ولكنك تبدو صغيرا جدا لتبحث عن هذا النوع من المتعه
    Kanser hücrelerini aramak için programlayalım. TED لنعد برمجتها لتبحث عن الخلايا السرطانية.
    Noel'in anlamını bulmak için kendini animasyon bir karaktere çevirmek, ...bundan kaçmak için kullandığın kaçış mekanizmalarıydı. Open Subtitles تحول نفسك الى شخصية كرتونية لتبحث عن معنى العطلة كانت كلها طرق لتهرب من هذا
    Norveçli annesini bulmak için Doğu Almanya'dan kaçtığını söylemiş. Open Subtitles وقد قالت إنها هربت من ألمانيا الشرقية لتبحث عن أمها النرويجية
    Ve bu dişi, buraya yumurtladıktan sonra, başka yumurta kabul ederek yuvası olan başka bir erkek bulmaya gidecek. Open Subtitles وتلك الأنثى، بعد أن باضت هنا سترحل الآن لتبحث عن ذكر آخر بعش جديد لترى ان كان سيقبل بيضة أخرى.
    Yapmazsan arkanı kollamaktan iş aramaya vaktin olmayacak. Open Subtitles لا تقعل ها ، فلن تكون مشغول بجنودك لتبحث عن عمل
    Şu anda annesi dışarıda bir yerlerde ve Gwen'i arıyor. Hadi gidelim. Open Subtitles والأمر خرجت لتبحث عن جوين الآن ، هيا بنا
    Diyelim ki bunu kaybolan şeyi aramak için batıya giden bir yabancı olarak istedim. Open Subtitles إفترض أنى طلبت منك كغريب ذاهب للغرب لتبحث عن تلك التى ضاعت
    Birkaç dakika sonra Ruth Chevenix, broşunu aramak için çalılara gitti. Open Subtitles بعد ذلك بقليل جاءت روث لتبحث عن بروشها المفقود
    Nihayet özgürlüğüne kavuşunca ailesini aramak için yola çıkmış. Open Subtitles و عندما كانت حرة أخيراً إنطلقت راحلة لتبحث عن والديها
    Dadım olma kisvesi altında Lewis'i aramak için evime mi yerleştin yoksa? Open Subtitles هل أقحمت نفسك إلى منزلى لتبحث عن لويس تحت مسمى مربيتى؟
    Çalınan incileri aramak için. Open Subtitles وأخذك إلى الحطام لتبحث عن مخبأ للآلئ مسروقة
    Annem, vahşi şekilde öldürülen insanların bazen huzur bulmak için bu dünyada dolaştıklarını söylerdi. Open Subtitles والدتي كانت تقول ذلك أحيانا عندما يموت الناس بوفيات عنيفة فإن أرواحهم تتريث في هذه الحياة لتبحث عن السلام
    Leaellynasaura'lar besin bulmak için fazladan çaba harcamak zorundalar, mantarları arayacaklar ve tabi orman zeminindeki besleyici kökleri. Open Subtitles على -الليانوصور- الآن العمل بجد اكبر للبحث عن الطعام لتبحث عن الفطر
    Yani kurbanlarını bulmak için kulübe gidiyordu. Open Subtitles إذن، تذهب للنوادي لتبحث عن هذه الضحايا.
    Bu bir iş gezisi değil, buraya aşkı lmmy'yi 3 yıl sonra bulmaya geldi. Open Subtitles إنها ليست هنا من أجل العمل بل لتبحث عن حبيبها إيمي الذي إنفصلت عنه منذُ ثلاث سنوات
    Kan bağı olan akrabalarını bulmaya gelmişti. Open Subtitles أختك الصغرى جاءت لتبحث عن عائلة من دمها
    Duncan'ı bulmaya kasabaya gitti. Open Subtitles لقد مَشتْ إلى البلدةِ لتبحث عن دنكان.
    Yapmazsan arkanı kollamaktan iş aramaya vaktin olmayacak. Open Subtitles لا تقعل ها ، فلن تكون مشغول بجنودك لتبحث عن عمل
    Katilinizi başka yerde aramaya hazır mısınız? Open Subtitles هل أنت مستعد لتبحث عن قاتلك في مكان آخر؟
    Asıl merak ettiğim, buraya iş aramaya mı geldi? Open Subtitles ما يثير اهتمامي هو هل هي هنا لتبحث عن عمل
    Şimdi bu küçük atik kız çıktı ortaya, ...babasını arıyor. Open Subtitles و الآن هذه الفتاة الصغيرة الشجاعة تظهر نفسها، لتبحث عن والدها.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more