| Şimdi de kendi kendine umurunda olmadığını kanıtlamak için eski kız arkadaşınla yiyişmeye çalışıyorsun. | Open Subtitles | والآن تود مضاجعة حبيبتكالسابقة.. لتبرهن لنفسك أنك لا تبالي |
| Galiba birlikte geçirdiğimiz zamanın onun için de değerli olduğunu kanıtlamak istedi. | Open Subtitles | و , آه , أعتقد بأنها كانت طريقتها لتبرهن لي بأن الوقت الذي قضيناه مع بعضنا البعض كان حقيقياً |
| Tek söylediğim eğer bize bir şeyleri kanıtlamak için bu zavallı çocuğu kullanıyorsan bunun gerçekten kötü sonuçlanacağı. | Open Subtitles | إسمع، كل ما أقوله أنه سيكون من السيء جداً لو كنت تستخدم هذا الشاب لتبرهن لنا شيئاً ما. |
| Marley'ye olan aşkını kanıtlamak için, gerçekten de milletin... | Open Subtitles | أمام الجميع وتغني لتبرهن عن حبك |
| - kanıtlamak için aşk yaran da var. | Open Subtitles | -أنت حصلت على "ندبة حبك" لتبرهن ذلك |
| Zeki olduğunu kanıtlamak için hayatını riske atıyorsun. | Open Subtitles | تخاطر بحايك لتبرهن بأنك ذكي |
| - ...kanıtlamak olduğunu kabul et. | Open Subtitles | هو لتبرهن شيء ما لـ(ريتشي). |