hayatta kalmak için yapılan şeyler işte. | Open Subtitles | تعرف, مثل الأشياء التي تفعلها لتبقى حياً |
Yerinde olsam, benim başımın ne kadar belada olduğuyla ilgilenmek yerine görev süren bitene kadar hayatta kalmak için ne yapacağımla ilgilenirdim. | Open Subtitles | سنكون أقل اهتمام بالمشاكل التي تغرقنا وأكثر اهتمام بما ستفعل لتبقى حياً حتى نهاية فترتك |
hayatta kalmak için ne olursa yaparsın, çünkü o sürüngen beyninin bir yerlerinde, hala buradan çıkarsan kaçmanın bir yolunu bulacağını düşünüyorsun. | Open Subtitles | ستفعل كل مايتطلبه الأمر لتبقى حياً طالما تستطيع لإنه في مكان ما في عقلك ابن العرس الصغير |
Sana da hayatta kalacak kadarını vereceğim. | Open Subtitles | وسأعـُـطيك ما يكفيك لتبقى حياً |
Sana da hayatta kalacak kadarını vereceğim. | Open Subtitles | وسأعـُـطيك ما يكفيك لتبقى حياً |
- hayatta kalmak için. | Open Subtitles | لتبقى حياً |