Sadece bana göz kulak olunduğundan emin olmak için çok fazla ileri gittin. | Open Subtitles | أنك تتحمل العناء الكثير لتتأكد من إهتمامك بى |
Avukatı, mahkemde keyfini kaçırmayacağına emin olmak için ona bazı reçeteli ilaçlar verdi. | Open Subtitles | لتتأكد من عدم فقدانها لأعصابها في المحكمة |
Oradaki musluğunda iyice kapalı olduğundan emin olmak için tekrar kalkıp mutfağa gitmiş. | Open Subtitles | بعدها نهضت و توجّهت للمطبخ لتتأكد من إغلاق الصنابر جيّدا |
Belki damar yolunu kontrol etmek için eğildiğinizde belinizdeki yağlar yüzünden onu boğmuşsunuzdur. | Open Subtitles | ربما حين اتكأت عليه لتتأكد من المغذي الوريدي خنقته حتى الموت بإحدى قبضتيك المحبتين |
Kız arkadaşının hikayesini kontrol etmek için Hartley'i aradım. | Open Subtitles | انا اجريت مكالمة لهارتلي لتتأكد من قصة صديقتك |
Tüm görüntülemelerin her bir santimini incele ve eğer ki kurtulursa, aksamı kontrol etmek için tomografisini çekip kemik dansite testi yap ki böylece nerede sorun oldu bir fikrimiz oluşsun. | Open Subtitles | وابحث في كل صورة بدقة وبافتراض أنها نجت, قم بعمل صورة أشعة مقطعية. لتتأكد من الأجهزة |
Hiç eğlenmediğimizden emin olmak için. | Open Subtitles | كما تعلمين, لتتأكد من أننا لا نحظى بأي متعة |
Bir damara denk gelmediğinden emin olmak için şırıngayı çek. | Open Subtitles | اسحب قليلاً لتتأكد من أنك لم تقطع عِرقاً. |
Darren'ın iyi olduğundan emin olmak için. | Open Subtitles | أنت تعرف لتتأكد من أن دارين بخير |
- Benim sapıtmadığımdan emin olmak için gelen bir arkadaş işte. | Open Subtitles | - نعم، صديقة تأتي معها - لتتأكد من أن .. تعلم، أن أحسن التصرف |
Bütün parçaların sağlam olduğundan emin olmak için jinekoloğuma kontrole geldim. | Open Subtitles | فقط كان لدي موعد مع طبيبة النسائية، لتتأكد من أن كل الأجزاء... تعمل. |
Harper'ın yatağında olduğundan emin olmak için yarım saatte bir uyanıyor. | Open Subtitles | تستيقظ كل نصف ساعة لتتأكد من أن "هاربر" في السرير |
Jiaying her şeyin yolunda olduğundan emin olmak için beni gönderdi. | Open Subtitles | (جاي يانج) أرسلتني لتتأكد من أن كل شيئ على ما يرام |
Young Pyo, Do Hyun gerçekten kovuldu mu diye kontrol etmek için burada. | Open Subtitles | اخى فى القانون لابد انك هنا لتتأكد من ان دو هيون قد تم التخلص منه بصوره نهائيه |
Buraya ara sıra un teslimatlarını kontrol etmek için gelirdi. | Open Subtitles | نعم، كانت تأتي احيانا لتتأكد من شحنات الطحين |