"لتجعله" - Translation from Arabic to Turkish

• onu
• ona

onu kaldırmanın tek yolu kapıya çarpmakmış diye duydum.
سمعت أن الطريقة الوحيدة عندك لتجعله ينتصب هو أن تضربه بالباب

Lütfen canım. İyi geceler, de. Bu bile onu mutlu etmeye yeter.
إن الأمر يتطلب جهداً بسيطاً جداً لتجعله سعيداً

Karına bulaşan biri olursa onu yokettirebilecek kadar paran olduğunu söyleyen sendin..
أنت من قال أي شخص يعبث مع إمرأتك سوف تستخدم مالك لتجعله يختفي

Bilmiyorum.Belki de onu kıskandırmaya falan çalışmıştır.
لا أعلم ، لا أعلم ربما لتجعله يشعر بالغيرة أو شيء من هذا القبيل

Bu güç, bir ibliste lanet etkisi yaratıp verdiği acıyı ona hissettirir.
فهي قد تكون كاللعنة على الشيطان، لتجعله يشعر بالألم الذي يُلحقه بالآخرين

Bu sadece sizin gerçek olduğunuzu ona göstermek zorunda olduğum bir durum.
هذه هي فقط الصفقة التي يجب أن نعملها لتجعله يرى بأنكم حقيقيون.

onu eğitmek ve "the capo de tutti capo" olacağı gün için... ..onu hazırlamak.
لتجعله يصل بسرعة وكن متأكد بأنه جاهز لليوم الذي يصبح فيه دون

Eğer onu açmak konusunda yardım istersen,
حسناً , إن أحتجت مساعدة لتجعله يفتح لك عقله

Sen onu bir tur tempolu koştur ki akşamki yarış için bacakları açılsın.
اركض به على طول الطريق لتجعله مستعد للسباق هذا المساء.

Söylediğine göre bugünden için onu oraya tekrardan götürmesi için arayacakmış.
قالت أنّها ستتصل به لتجعله يُقلّها عائدة إلى هناك اليوم.

Burada Mac'in onu ayarlaması ve onunda sana bir şans vermesi için elimden geleni yapıyorum.
أنا أحاول كل مابوسعي لأجعل من ماجي تتحدث إليه لتجعله يتحدث إليك وهو يفعل ذلك.

Bence dünyada yeterli kaosa sahip onu dönmeye devam ettirecek.
أظن أن العالم لديه الفوضى الكافية لتجعله يستمر في الوقت الحالي.

Sana sonunda onu gururlandırman için bir şans veriyorum.
أنا أعطيك الفرصة لتجعله أخيراً فخوراً بك.

Bizimle kalması için ne gerekiyorsa onu söyle.
قول اى شئ تحتاج قوله لتجعله فى صفنا

Polis onu çıldırtacak ne yaptı?
ماذا فعلت له الشرطة لتجعله مجنونا؟

Ne de olsa onu iyi hissettiren sendin.
رغم كل شئ لقد خططت لتجعله يشعر بالسعادة

onu merkeze ben de götürebilirdim! ama sen, burada oturamayacak olma düşüncesine bile katlanamadın.
لكنك لم تستطع التفكير لتجعله يقبع هناك

Sen nasıl oldu da onu buna ikna edebildin?
و كيف كان هذا لتجعله يوافق على الأمر؟

ona itiraf ettirmek için neden her şeyi benden beklediğini.... ...anlayabilmiş değilim.
لا أفهم لماذا تريد أن تسمع كل شيء مني لتجعله يعترف.

Hatta bunu kabul ettirmek için ona para verdiğimi anlatırsın!
وكان لابد أن تعطيه مال البنزين لتجعله يفعل ذلك