Para kazanmak için yine yurtdışına gitmeyi düşünmüyorsun değil mi? | Open Subtitles | أنتِ ربما لا تُـفكِّري بأن تذهبي للخارج مرّة أخرى لتجني مال، أليس كذلك؟ |
Okul zamanı dışında para kazanmak için çalışıyor. | Open Subtitles | تأخذ راحة لبعض الوقت من المدرسة لتجني بعض المال |
Anlaşılan bu köpeği dövüşlere sokmak ve para kazanmak için yetiştirmişsin. | Open Subtitles | يَبدو مثل أنّك ربّيت ذلك الكلب لتضعه على دائرة القتال لتجني بعض المال. |
Lakabı kazanmak için bu kadar sıkı çalışmak sizi çılgına çevirmiş olmalı. | Open Subtitles | لا استطيع حتى تصديق كم يمكن أن يكون ذلك مغيظاً عندما تعمل بمثابرة كبيرة لتجني ذلك الاسم المستعار كله بمفردك |
Neden para kazanmak için çalışmıyorsun? | Open Subtitles | لماذا لاتعمل في مكان ما لتجني المال؟ |
Ray, para kazanmak için para harcamalısın. | Open Subtitles | راي , يجب أن تصرف المال لتجني المال |
Sırf para kazanmak için bunu yapmak zorunda değildin! Hadi ama ya. | Open Subtitles | ليس عليك أن تقوم بذلك لتجني المال. |
Sırf para kazanmak için bunu yapmak zorunda değildin! | Open Subtitles | ليس عليك أن تقوم بذلك لتجني المال. |
Para kazanmak için para harcamak lazım. | Open Subtitles | يجب أن تنفق المال لتجني المال |
Para kazanmak için kafa yormalısın. | Open Subtitles | عليك أن تخاطر لتجني الكثير |
Bak, para kazanmak için para harcamak lazım String. | Open Subtitles | يجب أن تنفق الأموال لتجني الأموال (يا( سترينغ... |