"لتحفيز" - Translation from Arabic to Turkish

    • motive etmek için
        
    • uyarmak için
        
    • motive edecek
        
    • canlandırmak için
        
    • harekete geçirmek için
        
    • tetiklemek için
        
    Böylece oyuncular bu sorunu birbirlerini adilce ve şeffafça motive etmek için kendiliğinden oluşan bir sistem ile çözdüler. TED لذا فالاعبين عالجوا هذه المشكلة تلقائياً جاؤوا بنظام لتحفيز بعظم البعض, بشكل عادل و شفاف.
    - Bilirsin, onları almak, koruyucu aileleri motive etmek için. Open Subtitles كما تعلم، لتحفيز عوائل التبنيّ على أخذهم
    At türlerine doğum kasılmalarını uyarmak için kullanılır. Open Subtitles والذي يستخدم لتحفيز الولادة لدى فصيلة الخيول
    - Gelmeleri için bir servet harcadığın çalışanlarını motive edecek olan kişiler. Open Subtitles ماذا؟ الذين تدفع لهم ثروة لتحفيز قواتك
    Gelişmelerin çeşitli evrelerini canlandırmak... ...için insan suretlerinin rol aldığı... ... bu bilgileri kullanıyorum. Open Subtitles ونستعمل هده المعرفة لتحفيز المراحل المختلفة من نموها مع أشخاص يتعاملون معها كأمهاتها
    4 numaralı karayolu üzerindeki Astadourian gözlem evinin civarında gökyüzüne doğru uzanan 100 tane iyonlaşmış metal direk, yıldırımı harekete geçirmek için tasarlandı. Open Subtitles أسفل في برق أستادوريان مرصد خارج على طريق أربعة. مائة قضيب مؤيّن تأكيد إلى السماء، صمّم لتحفيز البرق.
    Bağışıklık sistemini tetiklemek için küçük bir doz yeter. Open Subtitles حسنا انها ستأخذ فقط جرعة صغيرة لتحفيز الجهاز المناعي.
    O bir insan evladı ve eminim ki çalışanlarınızı motive etmek için daha iyi bir yol bulabilirsiniz. Open Subtitles إنه إنسان، وأنا متأكد أنه يمكنك إيجاد طريقة أفضل لتحفيز موظفيك حسناً.
    Kore futbol takımını daha iyi oynamaları adına motive etmek için Open Subtitles لتحفيز الفريق لكرة القدم الكورية للعب بشكل أفضل،
    O zaman, ne olduğuna bakalım -- bazı insanlar bunu desteklediler, bazı insanlar da başarıyı motive etmek için nakit teşvikleri yapılmasına karşı çıktılar. TED لذا لنرى ما -- يؤيده بعض الناس، ويعارضه بعض الناس في مسألة التحفيز النقدي لتحفيز الانجاز.
    Sanırım Stefan'ı motive etmek için ne yaptığını bilmek istemiyorum. Open Subtitles لا أظنني بحاجة إلى معرفة ما فعلتَه لتحفيز (ستيفان).
    Şerif'in ağzını kıçına dikmesinde Katliamyüz'ü motive etmek için bunu kullanabilir misin? Open Subtitles هل يمكنك استخدام هذا لتحفيز (وجه الذبح)... ليقوم بخياطة وجه رئيس الشرطة إلى مؤخرته؟
    Kokusal sinir merkezlerini uyarmak için elektromanyetik dalgalar kullanıyorum. Open Subtitles أنني استخدم الموجات الكهرومغناطيسية لتحفيز مركز العصب الشمي عندهم.
    Beynindeki korku reseptörlerini uyarmak için dalga boyu tetikleyicisi ekledim. Open Subtitles أضفت الزناد الطول الموجي لتحفيز الخوف المستقبلات في الدماغ.
    Seni motive edecek başka bir yol bulman gerekecek. Open Subtitles يجب أن تجدين طريقة أخرى لتحفيز ذاتك
    - Gelmeleri için bir servet harcadığın çalışanlarını motive edecek olan kişiler. Open Subtitles الذين تدفع لهم ثروة لتحفيز قواتك
    Enerjiyi canlandırmak için akupunktur uyguluyorum. Open Subtitles سوف أستخدم الوخز بالإبر لتحفيز طاقته
    Yerel ekonomiyi canlandırmak için elinizden geleni yaparsınız. Open Subtitles تفعل كل ما بوسعك لتحفيز الاقتصاد المحلي
    Çünkü amirali harekete geçirmek için bir fırsat yakaladım umarım telaşı içinde olanların ortaya çıkmasına sebep olur. Open Subtitles لأنني حصلت على فرصة لتحفيز القائد على الحركة على أمل أن يكشف تعجله كل ما يملكه
    Hayal güçlerini harekete geçirmek için. - Hepsi orada. Open Subtitles أعنى عقليآ لتحفيز خيالهم
    Onun sürüngen beynindeki kana susamışlığı tetiklemek için ne yaptığını asla bilemeyeceğiz. Open Subtitles لن نعرف أبداً ما فعله الدكتور "مونتغومري" لتحفيز الشهوة إلى الدم في دماغ الزواحف.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more