Bu şirket ve değerli CEO'sunu korumak için bişeyler yapacağınızı düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنك ستفعل أي شيء لتحمي الشركة ورئيس مجلس إدارتها الغالي |
Kendini acıdan korumak için giydiğin başka bir maske bu bence. | Open Subtitles | أعتقد بأن هذا مجرد قناع آخر تضعينه لتحمي نفسكِ من الألم |
korumak için yalan söylersen onu kurtarabilirsin, ama yerine sen geçersin. | Open Subtitles | اذا كذبتي لتحمي ابيك, قد تحمينه فعلاً لكن ستنتهين في السجن |
Çünkü Tommy'yi öldürüp kıçını kurtarmak için kaybolduğunu rapor ettin. | Open Subtitles | لأنّك قتلته ثم أبلغت عن إختفائه لتحمي نفسك |
Peki evliliğinizi korumak için başka neler yapabilirsiniz? | TED | اذاً ماذا يمكن ان تعمله ايضاً لتحمي زواجك؟ |
Kanal yetkilileri havzalarını ve küresel ticareti korumak için güç kullanıyor. | TED | تستخدم السلطات المخولة القوة لتحمي مستجمعات المياة والتجارة العالمية |
Asya ve Afrika'da her saniyede 111 anne bu kalıbı ailelerini korumak için alıyor. | TED | كل ثانية في أسيا وأفريقيا، 111 أم سوف تشتري هذه القطعة لتحمي عائلتها. |
Gördüler ki madde savaşı, çocukları korumak için birşey yapamaz. | TED | ولكن ما توصلوا اليه ان الحرب على المخدرات لم تقم بشيء لتحمي أبناءهم |
Devletin bir gün kendisini tehlikeden korumak için, kendi amaçları uğruna canını almasından korkuyordu. | TED | هي تخشى أن الدولة قد تسلبها حياتها لأجل أهداف خاصة لتحمي الدولة نفسها من الخطر. |
Beyninizin yapısında, tüm hastalık işaretleri görülse de, kendinizi Alzheimer'dan korumak için yapabileceğiniz bir şey daha var. | TED | هناك شيء إضافي يمكنك القيام به لتحمي نفسك من اختبار أعراض الألزهايمر، حتى لو كان المرض منتشراً بشكل تام في دماغك. |
Sen de Küçük Güneş'i korumak için tüm gücünü topla. | Open Subtitles | أنت، أيضاً، إسْـتَجمِـع قِـواك لتحمي الشمس الصغيرة |
Belki de bunun için hap kullanıyorsun kendini benden korumak için. | Open Subtitles | ربما لهذا أنت تأخذ الأقراض لتحمي نفسك مني |
"Bir cadı bütün insani duygularından vazgeçerse ve kendini kalp kırıklarından korumak için karanlık tarafla bir anlaşma yaparsa bir "Succubus"a dönüşür. | Open Subtitles | عندما تتخلّى الساحرة عن عواطفها و تتحالف مع الشر، لتحمي نفسها من التحطّم العاطفي |
Topluluğun diğer üyeleri yiyecek bir şeyler ararken diğerleri gözlerini korumak için ellerini alınlarında tutuyorlar | Open Subtitles | إنّها تبقي أيديها مرفوعه لتحمي عينها وهي تقوم بالمراقبة. في حين أن بقية من بالقبيلة يبحثون عن الطعام. |
Hayır, parayı siz ikinizden kendisini korumak için istedi. 700 00:33:45,423 -- 00:33:46,822 Bizden mi? | Open Subtitles | لا، هي أرادت ذلك المال لتحمي نفسها منكما |
Tahminime göre, sizin de gördüğünüz üzere, oğlunu korumak için geri dönmüş. | Open Subtitles | كما ترى فان الزوجه ملقيه بهذا الشكل.. ا عتقد لتحمي ابنها |
Reklamdan sonra, dişi böceğin yüzlerce yumurtasını korumak için petek üretişini izleyeceksiniz. | Open Subtitles | و عندما نعود، ستلقي الأنثى كتل رغوية لتحمي مئات البيض |
Şimdi sana Rahm Tak'ı öldürmek Defiance'ı, oğlunu ve torununu kurtarmak için bir şans veriyorum. | Open Subtitles | سأعطيك الفرصة لقتله فر صة لتنقذ المدينة فرصة لتحمي ابنك وحفيدك |
Bedenimi koru. Thernler onu yok etmek isteyecekler. | Open Subtitles | لتحمي جسدي والثيران سوف يحاولون ان يدمروه |
Bunu yaptığını gördükten sonra sana kendini Leona Lansing'den korumanın yolunu açıklayacağım. | Open Subtitles | وحين أرى التقرير سوف أعطيك ما تحتاج لتحمي نفسك من ليونا لانسنج |
Rebecca, Alistair'ı korurken ne yaptıysa onu yapmak istedim. | Open Subtitles | أردت أن أفعل بالضبط ما فعلته (ريبيكا) لتحمي (أليستر) |
korunmak için yukarıya kadar uzanan bir başka hileye izin vermez. | Open Subtitles | لتحمي نفسها لن تسمح بإحتمال وصول خداع آخر إلى مناصب عالية |
Sadece bebeğini daha iyi koruyabilmek için geçici Atrian özellikleri taşıyorsun. | Open Subtitles | أنت من المحتمل أنكِ .. تُظهرين صفاتً أترينية لتحمي طفلكِ |
Kendini insanlara ve diğer güçlere karşı koruman için... | Open Subtitles | أرادك أن تتعلم إسلوب وينج تشين لتحمي نفسك من البشر والقوي الأخرى |