Şimdi, eğer biz bunu yapabilirsek, eğer kaynakları bir araday toplar ve ona odaklaşırsak, insanları kölelikten kurtarmanın bize masrafı ne olur? | TED | الآن، إذا فعلنا هذا، إذا وضعنا المصادر والتركيز لفعل هذا، ماهي التكلفة الفعلية لتخليص البشر من العبودية؟ |
Ama Dünya'dan vazgeçmek, galaksiyi ölümcül düşmanımdan kurtarmanın karşılığında oldukça küçük bir fedakarlık. | Open Subtitles | لكن التخلي عن الأرض هي تضحية صغيرة لتخليص المجرات من عدوي اللدود |
Ülkeyi bir tirandan kurtarmak için toplandık. | Open Subtitles | نحن هنا اللّيلة لتخليص البلاد من الطاغية |
Kız kardeşini oradan kurtarmak için her şeyini feda etti. | Open Subtitles | تخلى عن كل شىء لتخليص أخته من ذلك المكان |
Vücudu uzun süre tamamen histaminden temizleyecek doz tehlikeli olabilir. | Open Subtitles | الان يتطلب الامر جرعة لتخليص الجسم من الهيستامين لفترة كافية من الوقت قد تكون مؤذية |
"kurtulmak için çağırabileceğimizi çünkü bunu yalnızca O'nun yapabileceğini söyledim." | Open Subtitles | لتخليص العالم من الاسلحه النوويه لانه الوحيد الذى يمكنه ذلك |
Bu hatanızı telâfi etmek için bir şans, dedektif. | Open Subtitles | هذه فرصتكِ لتخليص نفسكِ أيّتها العميلة، لإثبات أنّكِ شرطيّة صالحة، |
Bataklığı hayaletin lanetinden kurtarmanın tek yolu, kendisini öldüren adamlardan intikam almasına izin vermekti. | Open Subtitles | والسبيل الوحيدة لتخليص هذا المستنقع من مصيبة ذلك الشبح للأبد أن ندعه ينفذ إنتقامه بالرجال الذين قتلوه أترين؟ |
İrlandalılarla anlaşmayı yapacağız, Romeo'ya silahlarını vereceğiz sonra da oturup bu kulübü Galindo'dan kurtarmanın yolunu arayacağız. | Open Subtitles | سوف نقوم بهذه الصفقة مع الايرلنديين ونأتي لروميو بأسلحته و بعد ذلك، سنجلس و نخطط لطريقة لتخليص هذا النادي من غاليندو |
Elyan'ı, onu ele geçiren ruhtan kurtarmanın bir yolunu bulmalıyız. | Open Subtitles | مؤكد ان هناكَ طريقة لتخليص (إليان) من الروح التي تستحوذه |
Beni kurtarmak için geldiklerinde vicdanını rahatlamak için vaktin olacak. | Open Subtitles | سيكون لديك الوقت لتخليص نفسك عندما الآخرون يأتون إلي |
Yıllarca mücadele ettim türümüzü kalıtsal zaaflardan kurtarmak için. | Open Subtitles | لسنوات قد كافحت فيها لتخليص نوعنا من أيّ عيوب وراثيّة . |
Bu dünyayı, şeytandan kurtarmak için bu çocuğu yakmalıyız! | Open Subtitles | لتخليص العالم من هذا الشيطان علينا ان نحرق الطفلة! |
Dünyayı zalim kurumlarınızdan kurtarmak için yakıp dökeceğiz." | Open Subtitles | "سنواصل التدمير لتخليص العالم من مؤسّساتكم القانونية المتعسّـفة." |
Döndüğümüz zaman dördümüz de şehri vampirlerden temizleyecek güce sahip olacağız ve inancı olmayan herkesi teker teker öldüreceğiz. | Open Subtitles | حين تعود أربعتنا، فسنملك قوّة كافية لتخليص المدينة من مصّاصي الدماء. وسنقتل أيّ أحد... لا يتحلّى بالإيمان. |
Ne tür bir anlaşma? Kasabayı vampirlerden temizleyecek bir anlaşma. | Open Subtitles | -أتفاق لتخليص البلدة من (مصاصين الدّماء ). |
"Miami Alaycısı, Miami'deki haşarat istilasını temizleyecek kadar cesur tek kişi." | Open Subtitles | "موبّخ ميامي) هو الشخص الوحيد) الذي لديّه الشجاعة لتخليص (ميامي) من إبتلاء الآفات" |
O şeytandan kurtulmak için bu kahrolası Gözcüleri yenme planını bir an evvel tamamlamam gerek. | Open Subtitles | يجب أن أكتشف هذه الخطة البغيضة لهزم المُلاحظين، ويجب أن أفعل ذلك بسرعة لتخليص نفسي من هذا الشيطان. |
Kurt yavrularından inlerinde kurtulmak için bir talimat aldım. | Open Subtitles | تلقيت هذا التوجيه لتخليص مخابئ الذئاب لصغارها. |
Başarısız olduğumuzu görmeye kararlı olan, sınırlarımızdaki bir düşmandan kurtulmak için. | Open Subtitles | لتخليص أنفسنا من عدوّ مستمر على حدودنا والذي هو مصمّم على رؤيتنا نخفق |
Bu hatanızı telâfi etmek için bir şans, dedektif. | Open Subtitles | هذه فرصتكِ لتخليص نفسكِ أيّتها العميلة، لإثبات أنّكِ شرطيّة صالحة، |