"لتدفئة" - Translation from Arabic to Turkish

    • ısıtmak için
        
    • ısıtacak
        
    • ısıtması için
        
    Naqahdah reaktörü, şehrinizi bir yıl boyunca ısıtmak için... ..gereken enerjiyi sağlayacaktır. Open Subtitles مفاعل الناكوداه يجب أن يزودنا بطاقة كافية لتدفئة مدينتكم الجديدة لمدة عام
    Bu seralardan ve yerleşim yerlerimizi ... ... ısıtmak için ... ... enerjiyi kullanmak istiyorum. TED وأريد إستخدام الطاقة التي تأتي من تلك الدفيئات ومن تخمير المحاصيل لتدفئة مناطقنا السّكنية.
    Gömülüyken bile bütün vücudunu ısıtmak için güneş ışığını kullanabilir. Open Subtitles حتى وهى مدفونه يمكن أن تستخدم أشعة الشمـس لتدفئة جسمها بالكامل
    Gezegeni ısıtacak olan siyah gazlar atmosferde birikince Güneş'in de yardımıyla gezegen zamanla ısınacaktır. Open Subtitles لتقوم بعدها بقذف غازات الدفيئة تلك بقوة لتدفئة الكوكب وتقذف كذلك السخام الأسود لامتصاص الحرارة من الشمس.
    Güneş sırtımı ısıtacak kadar yükseğe asla çıkmıyor. Open Subtitles لا تطلع الشمس علواً كافياً في السماء لتدفئة ظهري
    Bu da bir kertenkelenin kendini sabah soğuğunda ısıtması için yeterlidir. Open Subtitles وهى عاليه بما فيه الكفاية لتدفئة السـحليه فى الصباح البارد
    Güneş ışığını böylesine etkin şekilde toplayarak sürüngenler kendi ürettikleri enerjinin çok azını vücutlarını ısıtmak için kullanırlar. Open Subtitles ولجمع الطاقه الشمـسيه بكفائه كبيره تحتاج الـزواحـف إستخدام جزء قليل جداً الطاقة التى تولدها لتدفئة أجسامهم
    İçini ısıtmak için gümbür gümbür yanan ateş gibisi yok değil mi? Open Subtitles لا يوجد أفضل من النار المتوهجة لتدفئة الروح أليس كذلك؟
    Kalbinizi ısıtmak için tavsiyem pırasa çorbası yanında akasya balı. Open Subtitles لتدفئة قلوبكم, أنا اقترح حساء الكرات مع عسل الاكاسيا.
    Yatağını ısıtmak için orada olduğum sürece ne düşündüğüm ya da nasıl hissetiğim umurunda değil. Open Subtitles طالما أني موجوده لتدفئة فراشك وأنت لاتهتم لما أشعر به او أرغبه
    Kışın evi ısıtmak için yakacak odun alırdık. Open Subtitles في الشتاء كنا نحضر الخشب لتدفئة البيت
    - Onlar mum ısıtmak için kazan. Open Subtitles إنّهن أوعية لتدفئة الشموع
    Güneş sırtımı ısıtacak kadar yükseğe asla çıkmıyor. Open Subtitles لا تطلع الشمس علواً كافياً في السماء لتدفئة ظهري
    İnsanların evlerini ısıtması için kömür yakması gerekiyor. Open Subtitles والناس بحاجة إلى إشعال الفحم لتدفئة منازلهم.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more