Anmada çok içti ve gençken hepimizin yaptığı gibi gece yarısı yüzmeye geldi. | Open Subtitles | "احتست الكثير من الشراب فى "يوم الإطلاق ثم جاءت هنا لتسبح بمنتصف الليل كما فعلنا كلنا عندما كنا صغاراً |
Rahul, sen yüzmeye gelmiyor musun? | Open Subtitles | راهول، ألن تأتي لتسبح معنا ؟ |
Cantina'dan döndükten sonra, yüzmeye gitmiştiniz. | Open Subtitles | بعد أن أتيت من الحانة ذهبت لتسبح - |
yüzmek için gelmişti. Hepsi bu. | Open Subtitles | إبنه أخ صحب المنزل أتت لتسبح كل ما فى الأمر |
Öyleydi ama İsveç'e dönmesi gerekmiş fiyordlarda yüzmek için filan, bilmiyorum. | Open Subtitles | لقد كانت، ولكنها أضطرت للعودة الى السويد لا أعرف لتسبح في مضيق أو شيء من هذا هذه النرويج. |
- Hadi yüzmeye gidelim. | Open Subtitles | تعال معنا لتسبح |
Yeğeniniz, yüzmeye geldi. | Open Subtitles | -إبنه أخيك.. أتت لتسبح |
Sen sadece yüzmek için buradasın. Başka birşey için değil. | Open Subtitles | انت هناك لتسبح فقط , ابق مع الخدم |