Tamam. Gidip fırını ısıtayım. | Open Subtitles | حسناً سأذهب لتسخين الفرن |
Ben gidip şunu ısıtayım. | Open Subtitles | سأذهب لتسخين هذا |
Arabayı ısıtayım ben. | Open Subtitles | سأذهب لتسخين السيارة. |
Yemeği ısıtmak için mutfağı kullanabileceğimizi söyledi. | Open Subtitles | قال انه بإمكاننا استعمال الموقد بمطبخه لتسخين العشاء |
Sırf sana yemekleri tekrar ısıtmak için geç kaldım. | Open Subtitles | لقد بقيت مستيقظة حتى وقت متأخر لتسخين الأكل لك |
Duygusal açıdan bizi ısıtacak iki bardak sakinleştirici yeşil çay. | Open Subtitles | كأسين من شاي الاسترخاء الأخضر لتسخين حضورنا العاطفي. |
Bunu tekrar ısıtacak birşey lazım. | Open Subtitles | أنا بحاجة الى شيء ما لتسخين هذا الشيء به. |
Ben gidip fırını ısıtayım. - 125 derece olacak. | Open Subtitles | ساذهب لتسخين الفرن - ... أنها درجة حرارة 125- |
M.R.E'leri ısıtmak için ısıtma paketleri kullanıyorlar. | Open Subtitles | أنهم يستخدمون أجهزة تدفئة لتسخين هذا الطعام |
Malı ısıtmak için niye hala o kaşığı kullanıyorsun? | Open Subtitles | لماذا تستعمل الملعقة لتسخين مخدرتك ؟ |
Likit Tibanna'yı üssü ısıtmak için kullanırız. | Open Subtitles | "سوف نستخدم سائل "التيبانا كوقود لتسخين القاعدة |
Yanlarında yiyecek içeceği ısıtmak için ufak ısıtıcılar vardır. | Open Subtitles | مرفقة بسخانات صغيرة لتسخين الأكل و المشروبات! |
Başka bir ailenin bodrumunda yaşarken hepiniz farklı üç işte çalışıyorsunuz ama bir şekilde banyo suyunuzu ısıtmak için elektrikli ocak kullanıyorsunuz. | Open Subtitles | بينما تعيشان في قبو عائله أخرى بطريقه ما تستخدمون وحده لتسخين حوض الماء لديكم (و السيد (ميلمان |