"لتسريع" - Translation from Arabic to Turkish

    • hızlandırmak için
        
    • hızlandırmanın
        
    • hızlandıracak
        
    • hızlanmasına
        
    • hızlandırdım
        
    • hızlanmamız için
        
    Az önce süreci hızlandırmak için biraz oktokoral diterpenoid'le besledim ve... Open Subtitles حسنا، أنا فقط أطعمتهم بعض ديتيربينويد أوكتوكورال لتسريع العملية، و أوه
    Bu süreci hızlandırmak için yapabileceğimiz bir şey yok mu? Open Subtitles هل هناك أي شيء يمكننا القيام به لتسريع هذا الأمر؟
    Çürümeyi hızlandırmak için cesedi lale bahçesinde eksanguinatladıktan sonra onu plastik sargıyla kapattım. Open Subtitles عبئته بلاستيكياً بعدما قُمت بوضع جُثته في حديقة نبات الخزامى لتسريع مُعدل التحلل
    Okyanus korumasını hızlandırmanın bir yolu var mı? TED والآن هل هناك طريقة لتسريع حماية المحيطات؟
    Tabii ki hızlı başarısız olmak öğrendirmeyi hızlandırmanın ve zaman kaybetmeyi önlemenin bir yolu. TED بالطبع ، الفشل السريع هي طريقة رائعة لتسريع التعلم و تجنب تضييع الوقت.
    Büyüiks, işleri hızlandıracak bir iksirin yok mu? Open Subtitles بانوراميكس ، ألا يوجد عندك أيّ جرعة سحرية لتسريع الأمور؟
    Ters zamandaysa, aynı olayın, zamanın hızlanmasına yol açması gayet mantıklı. Open Subtitles في الوقت العكسي، منطقيا أن نفس الظاهرة سوف تسبب الوقت لتسريع.
    Mühendisler ve bilim insanları bu doğal süreci hızlandırmak için paha biçilmez bir iş çıkarıyor olsalar da pek yeterli olmuyor. TED وبالرغم من عمل المهندسين والعلماء النفيس لتسريع هذه العمليات الطبيعية، إلا أن هذا ببساطة ليس كافيًا.
    İnsanlar genetik çalışmalara rekor sayıda katkıda bulunuyor. Bilim insanları ilerlemeyi hızlandırmak için birbiriyle data paylaşımında bulunuyorlar. TED يساهم الناس في الدراسات الجينية بأعداد قياسية، والعلماء حول العالم يشاركون البيانات مع بعضهم البعض لتسريع التقدم.
    İşbirliği gerektiren bir zorluk ki bu nedenle araştırma faaliyetlerini hızlandırmak için açık bir toplum yaratıyoruz. TED إنه تحدي بحاجة إلى التعاون، وهو السبب في أننا نعمل على خلق مجتمع مفتوح لتسريع النشاطات البحثية.
    İşleri hızlandırmak için birilerine haber uçurmamı ister misin? Open Subtitles أتريدني أن أتحدث لأجلك لتسريع الأمور لك؟
    İtalya'da işler böyle yürür bürokrasiyi hızlandırmak için. Open Subtitles بالطريقه التي تتبعها إيطاليا لتسريع البيروقراطية
    Bay Maddad da kabul etti, işleri hızlandırmak için size söyledim, Jeanne'ı bulmak için buradayız. Open Subtitles السيد مقداد من لطفه، قدم لنا يد لتسريع الامور قلت لك، جين، لقد جئنا من أجل جان
    Konularda hızlandırmak için ve Charmed Ones dürüst tutmak için - Open Subtitles لتسريع الأمور و إبقاء .. المسحورات صادقات
    Evet efendim, bunu hızlandırmanın bir yolu var. Open Subtitles حسناً يا سيدي فانه ربما هناك طريقة لتسريع ذلك
    Bu iş hızlandırmanın bir yolu yok mu? Fazladan para ödeyebilirim. Open Subtitles هل يمكنك فعل شئ لتسريع العملية لا أمانع دفع أكثر
    Bu işi hızlandırmanın bir yolunu bulmalıyım. Open Subtitles يجب علي العثور على طريقة لتسريع هذا الأمر.
    Umarım birini tanımak için gereken süreci hızlandıracak bir yol vardır, Anlarsın ya? Open Subtitles أتمنى لو كان هناك طريقة لتسريع معرفتك بشخص, كما تعلم ؟
    İtiraf anlaşmaları saldırganca bu mahkumiyetlerin hızlanmasına sebep oluyor. Open Subtitles المساومات بتهمة أقل تم وضعها بقوة لتسريع هذه الإدانات
    İşleri hızlandırdım. Open Subtitles لتسريع الأمر
    Bu bize hızlanmamız için daha fazla sebep veriyor. Open Subtitles -نحاول إبطاء الأمور -هذا سبب آخر يدعونا لتسريع الأمر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more