Kendini teslim etmek için bana geliyor olduğunu mu düşünüyorsun? | Open Subtitles | هل تعتقدين أنه كان قادم لتسليم نفسه لي ؟ |
Onun söyleyeceklerini dinledikten sonra teslim olacak. | Open Subtitles | إنه مستعد لتسليم نفسه بعد إستماعك له |
Jack, Çin'e teslim edilmeye razıydı. | Open Subtitles | لقد كان مستعداً لتسليم نفسه للصينيين |
Arayıcı'nın teslim olmak için gündoğumuna kadar vakti var. | Open Subtitles | للساعي حتى طلوع الشمس لتسليم نفسه |
Vicki Hailama'nın ailesi bugün Jordan Rutherford'a teslim olması için yalvardı. | Open Subtitles | ذويّ (فيكي هيالاما)، قدّمت اليوم نداءً إلى (جوردن روثرفورد) لتسليم نفسه |
teslim olmaya gittiğini duyduk. | Open Subtitles | سَمِعنا أنه في الطريق لتسليم نفسه |
teslim olması için ona bir şans vermek istedim. | Open Subtitles | ظننت في أن أمنحه فرصة لتسليم نفسه |
Curtis Lemansky teslim olmağa hazır. | Open Subtitles | "كورتيس لامانسكي " مستعد لتسليم نفسه |