Bunu kabul edemediğin şeyleri açıklamak için kullanıyorsun. | Open Subtitles | أنت تستخدمتي هذا لتشرحي الأشياء التي لا تقبليها |
Sadece ona şeytanlar açıklamak zorunda kadar bekleyin. | Open Subtitles | فقط انتظري لتشرحي . لأحد بخصوص المشعوذين |
O planı bana açıklamak durumundasın çünkü en son hatırladığım kadarıyla o plan "hiç de iyi" gitmemişti, "hiç de iyi" derken bildiğin boka batmıştı. | Open Subtitles | حسنًا، لتشرحي لي هذا الأمر لأنني أتذكر أن هذه الخطة لم تنجح آخر مرة ولم تسير كما خُطط |
Kendini açıklamak için 10 saniyen var. | Open Subtitles | لديكِ عشرة ثواني لتشرحي ذلك |
açıklamak için... | Open Subtitles | ؟ ؟ لتشرحي الامر؟ |