Bu araçların tasarımı, istenilen kullanım biçimi, uyanık olduğunuz saatlerde dikkatinizi mümkün olduğunca çok bölmeye dayalıdır. Bu araçlar bu şekilde tasarlanmıştır. | TED | الهدف الحقيقي لتصميم تلك الأدوات هو أن تشتت إنتباهك بقدر الإمكان خلال ساعات اليقظة، هكذا صُممت هذه الأدوات للاستخدام. |
Benim için, bir kitap tasarımı için basitçe bir bahaneydi, kelimenin tam anlamıyla pantolonları kapıp alabilirdiniz. | TED | بالنسبة لي، كان مجرد ذريعة لتصميم كتاب يمكنك حرفيا أن تنزع عنه السروال. |
Ailem ve ben daha hafif ve taşıması benim için daha kolay olacak bir trampet düzeneği tasarlamak için bir mühendisle birlikte çalıştık. | TED | لذلك عملت أنا وعائلتي مع أحد المهندسين لتصميم الطبلة و الحمالة و التي من شأنها أن تكون أخف وزناً و يكون حملها أسهل. |
Ve exponun girişinde bir bina tasarlamak için görevlendirildik. | TED | فحصلنا على تفويض لتصميم بناية عند مدخل المعرض. |
İşi için ''küçük bir web tasarım şirketi'' demeyi bıraktı. | TED | لأجل شيء واحد، توقفت عن وصف نفسها أنها شركة صغيرة لتصميم المواقع الإلكترونية |
tersinden yapan ve bütün farklı hücreleri de belirleyen kişiler oluyorlar, ve şebekeyi ortaya koydular, biz bu şebekeyi aldık ve bir silikon çipin tasarımında plan olarak kullandık. | TED | واكتشفوا جميع انواع الخلايا ، واكتشفوا الشبكة ، نحن فقط قمنا بأخذ تلك الشبكة واستخدمناها كمخطط لتصميم رقاقة السيليكون. |
Bu süreci 8 yıldır sürdürüyoruz ve çocuklarla şehir tasarlamanın inanılmaz faydalarını gördük. | TED | مضت ثماني سنوات على استخدامنا هذه الآلية، وطوال هذه المدة، اكتشفنا بعض الفوائد المذهلة لتصميم مدن للأطفال. |
Ancak toptan yapmak ne kadar ucuz olsa da ilkinin tasarımı ve yapımının yaklaşık olarak 200 milyon dolar tutacağı ortaya çıktı. | TED | ولكن مهما كان صناعتها بالجملة رخيصاً تبيّن أنّ ذلك كان ليكلف قرابة 200 مليون دولار لتصميم وبناء السفينة الأولى. |
Şu an web tasarımı için üç kat daha fazla ücret alıyor ve işi büyüyor. | TED | تتقاضى الآن ثلاثة أضعاف لتصميم مواقع الإنترنت، كما أن أعمالها تنمو. |
Ancak diğer tarafta devam eden karşıt bir araştırma vardı. Duvara götürülebilecek ve üzerinden araçların geçmesine izin verecek taşınabilir bir köprünün tasarımı. | TED | لكن كان هناك بحث جارٍ في الجانب الآخر، لتصميم جسور يمكن رفعها ومن السهل إحضارها إلى الجدار والسماح للمركبات بعبورها. |
Ve çok çabuk olarak, son zamanda üzerinde çalıştığımız bir şey, Londra valisi tarafından yolculara özgürlüklerini yeniden kazandıracak yeni bir otobüs tasarlamak için görevlendirildik. | TED | و بسرعة كبيرة ، شيء ما كنا نعمل عليه قريبا جدا وكان بتكليف من رئيس بلدية لندن لتصميم حافلة جديدة تعطي الراكب حريته مرة أخرى. |
RB:Philippe oldukça değişken birisi, bence motoru tasarlamak için en iyi kişi o değil.Hayır. | TED | فيليب غريب الأطوار تماما, لذلك إعتقدت أنه لن يكون الشخص الأفضل لتصميم المحرك, لا |
İlk örnek bir davetle başladı çok katlı bir alışveriş merkezi tasarlamak için Etiyopya'nın başkenti Addid Ababa'da. | TED | المثال الأول بدأ مع دعوة لتصميم مركز للتسوق متعددة الطوابق في العاصمة الإثيوبية أديس أبابا. |
Yapay zekâ robot bacakları için bir tasarım buldu ve sonra onları, bu engelleri aşmak için nasıl kullanacağını çözdü. | TED | توصل الذكاء الاصطناعي لتصميم من أجل أرجل الروبوت من ثم اكتشف كيفية استخدامهم لتجاوز كل هذه العقبات. |
Düşündüm de tasarım için harika çocuklar olabilirsiniz. | Open Subtitles | لدرجة أنني إعتقد بأنكما ستكونان مثاليان لتصميم |
Dünya Ticaret Merkezi bina tasarımında finalistlerden biriydik. | TED | كنا أحد المرشحين لتصميم موقع مركز التجارة العالمي. |
Biliyorum ama yeni silah tasarlamanın tek nedeninin daha iyi adam öldürmek olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | لكنني أعلم بأن السبب الوحيد لتصميم سلاح جديد هو لطريقة أفضل لقتل الآخرين |
Ve kendi markamı tasarlamam gerekiyor mu? Bir defile düzenlemeli miyim? | Open Subtitles | و هل سأحتاج لتصميم علامتى التجارية الخاصة أم سنعرض هذه الملابس فى عرض أزياء مثير ؟ |
Jane Lockhart elbette Charlotte Bronte'dan sonra kendi Hoverkraftını tasarlayıp inşa eden ikinci İngiliz yazar. | Open Subtitles | جين لوكهارت، بطبيعة الحال، يتبع شارلوت برونتي فقط، نظرا لأن الكاتب الثاني باللغة الإنجليزية لتصميم وبناء لها الحوامات الخاصة. |
Amerika'nın en çok aranan teröristine bir silah tasarlaması için yardım ettin çünkü kocan tehdit altındaydı | Open Subtitles | لقد ساعدتى أكثر ارهابى مطلوب فى أمريكا لتصميم سلاح لأن زوجك كان مهدد |
Geri döndüğümüzde içgüdülerinizi kullanmaya başlayacağız. Hak ettiğiniz yaşamı tasarlamak onu gerçek kılmak için hırsla dolmak ve o gücü bulmak için. | Open Subtitles | وحين نعود، سنستعمل غرائزكم لتصميم الحياة التي تستحقّوها وتغذية الرغبة لتحقيقها وإيجاد القوّة... |
İşte nedenleri. Üniversiteye geri dönersek, bizim güneş enerjisiyle çalışan bir saat tasarlama hızlı projemiz vardı. | TED | وإليكم السبب.حين كنا في الجامعة,كان لدينا مشروع فوري لتصميم بعض الساعات التي تعمل بالطاقة الشمسية. |
Londra'da binaların tasarımına özel bir yaklaşımı olan bir stüdyom var. | TED | لدي استوديو في لندن بنهج معين لتصميم المباني. |
Ya dediklerimi yaparsın ya da yol kenarı alışveriş merkezlerini tasarlamaya geri dönersin, tamam mı? | Open Subtitles | عليك القيام بما أقوله وإلا يمكنك العودة لتصميم المحال التجارية، اتفقنا؟ |
Bizim durumumuzda ise, bie sembolü tasarlamak ve yapmak için kullanmak istiyoruz. | TED | وهذا الأمر ، في حالتنا نريد أن نستخدمه لتصميم وعمل رمز معين. |