"لتعطيني" - Translation from Arabic to Turkish

    • vermek için
        
    • vermeye
        
    • vermesi için
        
    • verecek
        
    • vermezdin
        
    Eğer bana bir şans daha vermek için kalbinde yer açarsan. Open Subtitles ان كنت فقط تجدها في قلبك لتعطيني فرصة أخرى
    Parayı takip et, pisliği yakala. Bana doğruları vermek için Pazartesiye kadar vaktin var. Open Subtitles الحق بالمال ايها الوغد لديك حتى يوم الاثنين لتعطيني الحقيقه
    Yani, ben senin kanını içerim, veya sen benim kanımı içersin gibi... ..bana karanlık hediyeyi vermek için yapmamız gereken neyse artık. Open Subtitles أعني، سوف أشرب دمك أو أنك تشرب من دمي أيّ كان نفعله لتعطيني هبة الظلام
    Buraya bana otomotiv öğütler vermeye mi geldiniz? Open Subtitles هل أتيت إلى هنا لتعطيني نصيحة في السيارات؟
    Bunca yolu bana Yunan tarihi vermeye gelmedin. Open Subtitles لم تقطع كل هذه المسافة لتعطيني محاضرة عن التاريخ اليوناني
    Ondan omurilik biyopsisi yapmayı isteyebilirsin. İzin vermesi için bir sebebi yok. Open Subtitles يمكنك أن تطلب منها نسيج العصب - ليس لديها سبب لتعطيني إياه -
    Eğer verecek bir şeyiniz yoksa, bendekileri de almayın. Open Subtitles اذا كان لديك شيء لتعطيني اياه فلا تتركني خاوي اليدين
    Son kararınızı vermek için yarına kadar zamanınız var Open Subtitles لديك الوقت من الآن حتى غداً لتعطيني قرارك النهائي
    Bana bağırmak için mi yoksa hokey maçı bileti vermek için mi buradasın? Open Subtitles هل أنتِ لتصرخي علي أم لتعطيني تذاكر لمباراة هوكي ؟
    Bana bağırmak için mi yoksa hokey maçı bileti vermek için mi buradasın? Open Subtitles هل أنتِ لتصرخي علي أم لتعطيني تذاكر لمباراة هوكي ؟
    Geçit anahtarını vermek için iki saatin var yoksa ikizin ölür. Open Subtitles لديك ساعتين لتعطيني مفتاح البوابة أو ستموت توأمتك
    Durmadan kımıldamamak için anormal şekilde sabit durmak güven izlenimi vermek için göz temasını sürdürmekten. Open Subtitles تحافظين على ثبات جسدك بطريقة غير طبيعية تجنّباً للإرتجاف، وتنظرين إلى عينيّ لتعطيني إيحاءاً بالثقة.
    Kitapları vermek için mi? Open Subtitles إذاً قد جئتي فقط لهذا ؟ فقط لتعطيني بعض الكتب ؟
    Sadece bunu vermek için mi geldin? Open Subtitles هل قطعت المدينة بأكملها لتعطيني هذا؟
    Kahrolası anahtarı vermek için üç saniyen var. Open Subtitles لديك 3 ثواني لتعطيني المفتاح اللعين
    Hiçbir fikrim yok, ama bana doğru düzgün cevaplar vermeye başlama zamanın geldi değil mi? Open Subtitles ليس لديّ فكرة لكن أعتقد أنه حان الوقت لتعطيني بعض الأجوبة المباشرة، صحيح ؟
    Buraya kadar bana temizlik öğütleri vermeye mi geldin? Open Subtitles حقاَ جئت إلي لتعطيني نصائح علم النظافة ؟
    Gevşeyebilen yan paneller... Daha az kaşındırıyorlar. Dışarıya bana sütyen vermeye mi çıktın? Open Subtitles وانا اعلم انكي تحبين الهواء النقي هل اتيت هنا لتعطيني حمالة صدر
    Harika, şimdi 5 dk.mı bana 1 dk.nızı vermeye ikna etmek için harcayacağım. Open Subtitles رائعه اذا سوف اقضي الخمس دقائق القادمه لاقنعك لتعطيني دقيقة
    Buraya ilk geldiğimde, ...Arayüzü bana bilgi vermesi için kandırmak zorunda kalmıştım, ...ama şimdi tekrar programladım. Open Subtitles عندما أتيتُ أول مرة إلى هنا كان علي أن أتحايل على "الواجهة" لتعطيني المعلومات
    cesaret vermesi için büyük kardeşin zırhına ihtiyacım vardı Open Subtitles أحتاج بدلة أخينا الكبير لتعطيني الشجاعة
    Kelmaa beni özgür bırakmak için hayatını verecek kadar cömertti, fakat korkarım ki artık çok geç. Open Subtitles كيلماء كانت كريمة لتعطيني حياتها لتحررني و لكن أنا أخشى أن الآوان قد فات
    Siz de bana güvenmediniz aksi hâlde bozuk silah vermezdin. Open Subtitles وانت لم تثق بي ايضاً او لم تكون لتعطيني سلاح غير فعال

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more