"لتفوز" - Translation from Arabic to Turkish

    • kazanmak için
        
    • kazanma
        
    • kazanacak
        
    • kazanmasına
        
    - kazanmak için her şeyi yaparsın. - Sen de öyle. Open Subtitles ـ أنكَ تعمل أي شيء لتفوز بالقضية ـ وكذلك أنت أيضاً
    Bahis kazanmak için beni kandırdın, utanmalısın. Open Subtitles أسلوب أعمى أظن أن الشمبانيا ليست جيده لا, أنت خدعتنى لتفوز برهانك أنا خدعتك ؟
    kazanmak için tanıklara güveniyorsan çoktan kaybettin. Open Subtitles إن كنت تعتمد على شهادة لتفوز بهذه القضية.. فقد خسرت سلفاً
    Gerçekten kazanma şansın olduğunu düşünmüyorsun, değil mi? Open Subtitles أنت لا تعتقد أنه لديك الفرصة لتفوز الأن أليس كذلك؟
    Sen beni kazanacak kadar etkileyiciydin, ve o gün hiç içmemiştin. Open Subtitles ،لقد كنت ساحرا كفاية لتفوز بي وذلك اليوم لم تكن في حالة سُكْرٍ لأوّل مرّة
    Evet, James Woods Lisesinin kazanmasına bahis yapacak bir çok insan var. Open Subtitles حسنا هناك العديد من الناس الذين يريدون المراهنة علي جيمس وودز لتفوز.
    Bu oyunu kazanmak için, güzel bir kutu ve güzel bir arkadaş gerekir. Open Subtitles لتفوز بهذه اللعبة تحتاج الى علبة جميلة صديقة جميلة
    Sanırım barı kazanmak için buradasın çünkü hayatını mahvettik. Open Subtitles اعتقد انك هنا لتفوز بالحانة بعد تدميرنا لحياتك.
    Bunun adı savaş. kazanmak için herşey mübah. Open Subtitles هذه حرب ، ويجب ان تفعل المستحيل لتفوز بها
    Rakibinizi özgürce seçecek ve yıldız kazanmak için Taş Kağıt Makas oyunu oynayacaksınız. Open Subtitles قم باختيار خصمك بحريه وقم بلعب " حجر المقص الورقي " لتفوز بالنجوم
    Şimdi kazanmak için Küçük Joe'yu atmalısın. Şimdi bununla eğlenebilirsiniz. Şişir zarları. Open Subtitles يجب ان تحصل على جو الصغير لتفوز يمكنك ان تمرح بهذا
    Ama şuan, onun kazanmak için bize bizden daha çok ihtiyacı var. Open Subtitles وبالنسبـة لوضعـك .. فإنه يحتاجك لتفوز مثــلمـا نحتـاجــه نحــن
    Babam bana her zaman "Eğer kazanmak için burada değilsen buradan defol." derdi. Open Subtitles والدي كان يقول دائما إذا لم تكن هنا لتفوز, اخرج بحق الجحيم من الكويت
    Dürüstlük Ödülü'nü kazanmak için benim yardımıma ihtiyaç duyacağını düşündüğüm için dünyanın en aptal insanıyım ben. Open Subtitles انا اغبى واحدة في العالم لإعتقادي انك ستكون في حاجة مساعدتي لتفوز بجائزة النزاهة
    Eğer kazanmak için aklınıza gelen tek fikir buysa istifa eden ben olmamalıyım. Open Subtitles إن كانت هذه أفضل فكرة يمكنك التفكير بها لتفوز لا يجب أن يكون أنا مَن يستقيل
    Annem, her zaman savaşı kazanmak için mücadeleyi ne zaman bırakmak gerektiğini biliyor gibiydi. Open Subtitles على ما يبدو امي كانت دائما تعرف ذلك عندما تستسلم بالمعركة لتفوز بالحرب
    Onu geri kazanmak için otuz saniyen olduğunu düşün. Open Subtitles تخيّل أنَّ أمامكَ 30 ثانية لتفوز بقلبها مرّة أخرى
    Bay Kent, bence siz ileride muhteşem bir senatör olacaksınız fakat acı gerçek şu ki, Lionel'in parası olmadan kazanma şansınız hiç yok. Open Subtitles أعتقد بأنك ستكون سيناتور عظيم، سيد كنت لكن الحقيقة المرة هي أنك لم تكن لتفوز بهذه الانتخابات بدون نقود ليونيل
    Kelly Reyes ilk şampiyonluğunu kazanma şansı yakaladı. Open Subtitles كيلي رييس" لديها الفرصة لتفوز بأول لقب لها"
    Bölgesellerde kazanacak kadar iyi kaydı. Open Subtitles تزحلقت بشكل جيد جدا في التصفيات لتفوز
    Öyle bir silahı yapmayı bilen gerçek bir fizikçi olsaydınız ve ülkenizin bir savaşı kazanmasına yardım edeceğini ama binlerce can alabileceğini de bilseydiniz sizce hangisi daha güçlü olurdu? Open Subtitles اذا كنت عالم فيزيائي حقيقي شخص يعلم كيفية صنع سلاح ...و انت تعلم انه سوف يساعد بلدك لتفوز بالحرب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more