Bayan Florrick firmanızın borçlarını azaltmak için çevirdiği dolapların farkında mısınız? | Open Subtitles | سيدة فلوريك، ألديكِ علم بأي مكيدة تخطط لها شركتكِ لتقليل دينها؟ |
İlaçlarınızın ince ayarını tutturabilir. Riskinizi azaltmak için spor planları yapabilir. | Open Subtitles | يُمكنها ضبظ جُرعات أدويتك بدقّة بالغة، تطوير خُطط التّمرينات لتقليل المُخاطرة، |
Bahsetmek istediğim talebe yönelik üçüncü seçenek, enerji tüketimini azaltmanın üçüncü yolu, sayacınızı okuyun. | TED | الجانب المطلبي الثالث للخيارات الذي أريد التحدث عنه الطريقة الثالثة لتقليل استهلاك الطاقة هو إقرأ عداداتك. |
Karışıklıkları en aza indirmek için üstünüze düşeni yapacağınızı bilmeliyim. | Open Subtitles | وأريد أن أعلم أنكن ستبذلوا جهدكم لتقليل الإضطرابات للحد الأدنى |
Bu hadiseye hazırlık yapan Khruschev, ...bizle Birleşik Devletler ve Batılı Ülkeler arasında herhangi bir askeri anlaşmazlığı asgari tutmak daha doğrusu engellemiş olmak için her şeyi yapardı. | Open Subtitles | خروشوف خلال تحضيره لهذا الحدث كان" ليفعل أي شيء لتقليل أو بالأحرى الحول دون أي صراع عسكري بيننا وبين الولايات المتحدة والدول الغربية |
İlk kaşifler maruz kalmayı en aza indirgemek için dikkatli olmalılardı. | Open Subtitles | سيتوجب على المستكشفين الأوائل التزام الحذر لتقليل تعرضهم للأشعة |
Sivil zaiyatı asgariye indirmek için her türlü adımı atmalıyız. | Open Subtitles | علينا اتخاذ كل الخطوات السليمة لتقليل الضرر الجانبي |
İnsanlar salgının artışını azaltmak için davranışlarını değiştirmiyorlar. | TED | فتغيير الناس لسلوكياتهم يكفي لتقليل معدلات نمو الوباء |
Aslında yoksulluğu azaltmak için sadece birşeyin fiyatını düşürecek olsaydınız kesinlikle enerjiyi seçerdiniz. | TED | في الحقيقة ، إذا أستطعت إختيار شيء واحد فقط لتخفيض سعر، لتقليل الفقر، لأقل شيء، فإنك ستختار الطاقة. |
Ve biz bu riskleri azaltmak için farklı yollar düşünürken çok yaratıcı olabiliriz. | TED | ويمكننا ان نكون مبدعون ايضا في التفكير بطرق اخرى لتقليل تلك المخاطر |
Enfeksiyon riskinizi azaltmak için, size bir çeşit antibiyotik tedavisi uygulayacağız. | Open Subtitles | لتقليل مخاطر تلوثك سوف نبدأ معك نظام مضاد الفيروسات |
Diş çürüme riskini azaltmak için dişlerimizi günde 2-3 kere fırçalamak önemlidir, özellikle yemekten sonra. | Open Subtitles | لتقليل مخاطر التسوس من المهم أن تغسل أسنانك ثلاث أو أربع مرات يومياً خاصة بعد الأكل |
Bunlar da özellikle HIV riskini azaltmak için. | Open Subtitles | و هذه مُحددة لتقليل فُرَص مرض نقص المناعة المُكتسبَة |
Zamanla bu hasar da iyice büyüyecek. Belki bu hasarı azaltmanın bir yolunu buluruz. | Open Subtitles | حسناً لابد أن نجد طريقه لتقليل هذا الضرر |
Baskıyı azaltmanın en iyi yolu en kısa sürede bu yaraya bir neşter vurmak. | Open Subtitles | لذا الطريقة الوحيدة لتقليل الضغط لإنهاء هذا فى أقرب وقت ممكن |
Birisinin elektrik faturasını azaltmanın en iyi yolu, ona harcamalarını göstermektir, komşularının ne kadar harcadığını göstermektir ve daha sonra da enerji konusunda bilinçli bir komşunun ne harcadığını göstermektir. | TED | أفضل طريقة لتقليل فاتورة الكهرباء لشخص هي أن تريهم نفقاتهم و أن تريهم ما ينفقه جيرانهم ومن ثم أن تريهم ما ينفقه الجار الواعي من الطاقة |
Eğer durum geçici ise etkiyi en aza indirmek için yollar var ama bu bir sorun. | TED | هناك طرق، إن كانت مؤقتة لتقليل التأثير لكنها مشكلة |
Topallığı en aza indirmek için doğru yüksekliğe ayarlıyorsun. | Open Subtitles | تضبط هذهِ إلى الارتفاع الصحيح لتقليل العرج |
Zaten zararı en aza indirmek için geçici ölçüleri aldım. | Open Subtitles | وقد قُمتُ بإجراء التدابير المؤقتة لتقليل الضرر |
Rakip, Leorio'nun stratejisini çözdü. Muhafazakar bir tavır takınıp zararı asgari düzeyde tutmaya kazançtan daha fazla öncelik veriyor. | Open Subtitles | لقد وعت أسلوب (يوريو) في المراهنة، إذ يراهن على نحوِ مُتحفّظ لتقليل خسارته. |
İşe bakın ki, zararı en aza indirgemek için arabaları düzenleyerek daha fazla zarara sebebiyet verebiliriz, çünkü insanlar daha güvenli olan bu teknolojiye dahil olmak istemeyebilirler, insan sürücülerden daha güvenli olsa bile. | TED | لذا، من المضحك، أنه بتقنين السيارات لتقليل الضرر، ربما سينتهي بنا المطاف بالمزيد من الضرر لأن الناس لن يختاروا التكنولوجيا الأكثر أمنا حتى وإن كانت أكثر أمنا من الأشخاص السائقين. |
Sözün kısası, bilinmeyen miktarını asgariye indirmek için | Open Subtitles | في كلمة، لتقليل كميات غير معروفة |