Eğer buna inanmak istersen Ondan nefret etmeni kolaylaştırır. | Open Subtitles | عليك تصديق ذلك يجعل الأمر سهلاَ عليك لتكرهه |
C- almış ve ondan neden nefret ettiğiyle ilgili bahaneler uydurmuş. | Open Subtitles | وحصلت على علامة لا بأس واخترعت الأعذار لتكرهه |
- Selam doğal olabilmek için çok fazlaydı hala Mandy nefret edecek başkasını bulabilirdi tabi Abby düşüncesizlik yapmasaydı | Open Subtitles | - مرحبا ذلك كان له يد كبير من الطبيعة وماندي يبدو انها وجدت شخصا آخر لتكرهه |
Muhteşem bir yerdir. nefret edersin. | Open Subtitles | المكان خلّاب كليا هناك كنت لتكرهه انت |
Basına nefret edecekleri bir kötü adam ver yeter. | Open Subtitles | أعطِ الصحافة رجلًا شريرًا لتكرهه. |
Ben de ona nefret edecek bir şey verdim. | Open Subtitles | منحتها شيئاً لتكرهه |
nefret edeceğini biliyordum. | Open Subtitles | نعم، علمت أنّك كنت لتكرهه |
Evet, nefret edeceğini biliyordum. | Open Subtitles | نعم، علمت أنّك كنت لتكرهه |