Sempati kazanmak için sahte kelimeler kullanmanızdan da nefret ediyorum. | Open Subtitles | وأكره كذلك عندما تستخدمين مثل تلك الكلمات لتكسبي بها تعاطفي. |
Ama insanların kalbini tekrar kazanmak için hayır işi yapmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | لكنّكِ لستِ مضطرّةً لإقامة حفلاتٍ خيريّةٍ لتكسبي قلوب الناس مجدّداً. |
Buna ne dersen de ama hapishane avlusunda saygı kazanmak için birini şişlemen gerektiğini hepimiz biliyoruz. | Open Subtitles | حسناً، صفي الأمر بالطريقة التي تريدينها لكننا نعرف أنه في النهاية عليك إغاظة أحدهم لتكسبي احترام من حولك |
...kazanmak için para harcamak zorundasın. Ticaretin ilk kuralı budur. | Open Subtitles | " عليكِ أن تنفقي المال لتكسبي المال " هذه هي القاعدة الأولى في التجاره |
Güvenimi kazanmak için hiçbir şey yapmadın. | Open Subtitles | فأنت لم تفعلي شيئاً لتكسبي به ثقتي. |
Arkadaşlarına ihanet edeceksin ve bazı zamanlar gelecek senden inandığın ve önem verdiğin her şeye karşı bir şey yapmanı isteyecekler sen de güvenlerini kazanmak için yapacaksın ve aralarında kalacaksın. | Open Subtitles | ستخونين أصدقاءكِ و سيأتي وقتٌ يطلبون منكِ القيام بما يعارض كلّ ما تؤمنين به و تكترثين لأمره و سيتعيّن عليكِ القيامُ بذلك لتكسبي ثقتهم و تبقي في الداخل |
Bunları hayatını kazanmak için kullanmıştın değil mi? | Open Subtitles | أعتدتي على ذلك لتكسبي المال؟ |
Güvenini kazanmak için mi? | Open Subtitles | لتكسبي ثقته؟ |
Henry'i kazanmak için. | Open Subtitles | لتكسبي (هنري) |