| Fakat her nasılsa bağımlı insanlar tedavi için beklemek zorunda veya bazen ihtiyaçları olduğunda tedavi olamıyorlar. | TED | ولكن ولسبب ما، فإن المصابين بالإدمان عليهم الإنتظار لتلقي العلاج وأحيانا لا يستطيعون تلقي العلاج حين الحاجة. |
| Tamamdır, Doktor. Dört penguen, tedavi için hazır. | Open Subtitles | تفضل يا دكتور أربع بطاريق ,مستعدة لتلقي العلاج |
| Ciddi bir zarar görmemiş olsa da tedavi için güvenli bir yere götürüldü ve beni de yönetimin başında bıraktı. | Open Subtitles | بالرغم أنه نجا من ضرر جسيم تم أخذه إلى موقع آمن لتلقي العلاج |
| gerçekten aptalca bir hatayı yapmıştım. Kötü bir vurgun yemiştim ve felç olmuştum ve tedavi için uçakla geri dönmem gerekiyordu. | TED | مايفعله معظم الذكور في التاسعة عشرة عندما يعتقدون أنهم خالدين، وكانت حالتي سيئة من الإنحناءات، وكنت مشلولاً، وكان لابد من العودة جواً لتلقي العلاج. |
| - Hastalanmış, ...bu nedenle yerel bir hastaneye tedavi için transfer edilmiş. | Open Subtitles | ونُقِلت إلى مستشفى محلي لتلقي العلاج |
| Buraya tedavi için geldim. | Open Subtitles | حسناً ، لقد أتيت إلى هُنا لتلقي العلاج |
| (Kahkaha) Zatüreye tutul, annen tıbbi tedavi için seni en yakın hastaneye koşarak götürür. | TED | (ضحك) إذا أصيب أحدكم بإلتهاب رئوي، وستهرع بك والدتك لأقرب مستشفى لتلقي العلاج الطبي. |
| Saraydan Haremağası Lao, tedavi için gelmişti ve bana yarım kati verdi! | Open Subtitles | الخادم (لاو) من القصر جاء لتلقي العلاج وأعطاني قليلاً منه! |
| Onunla Amerika'da tedavi görürken tanışmıştı. | Open Subtitles | لقد ألتقى بها العام الماضي عندما .كان ذاهب إلى "أمريكيا" لتلقي العلاج |
Arabic 
English 
French 
Spanish 
German 
Portuguese 
Turkish 