Buna bakmak için, her şeyini verebileceğini söylediğini duymuştum. | Open Subtitles | سمعتكِ تقولين أنكِ ستفعلين أي شيء لتلقي نظرة عليها |
Malafatıma bakmak için buraya girmen dışında mı? | Open Subtitles | بالإضافة إلى تسللك هنا لتلقي نظرة لعورتي ؟ |
Yani sen buraya gelip takıldığın adamın karısına iyi bir bakmak için geldin? | Open Subtitles | اذن اتيت لتلقي نظرة للمرآة التي تضاجعين زوجها؟ |
Ölüme bir bak hele. Bak. | Open Subtitles | لتلقي نظرة على الموت الق نظرة عليه |
Sen benim kafamın içindesin, bir bak! | Open Subtitles | ! أنتَ بداخل عقلي , لتلقي نظرة |
Teklifimize bir göz atma şansınız oldu mu acaba? | Open Subtitles | هل حصلت على فرصة لتلقي نظرة على مشروعنا؟ |
Buraya kadar onca yolu bana bakmak için geldin. | Open Subtitles | كل الطريق إلى هنا والآن مشيت إلى هنا لتلقي نظرة عليً |
Teknelere bakmak için. | Open Subtitles | لتلقي نظرة على القوارب |
Yani sen buraya gelip takıldığın adamın karısına iyi bir bakmak için geldin? | Open Subtitles | اذن اتيت لتلقي نظرة |
bakmak için hiçbir zaman çok geç degil. | Open Subtitles | لم يفت الأوان لتلقي نظرة. |
bakmak için sürekli gizlice girerler. | Open Subtitles | الناس تتسلل دائمًا لتلقي نظرة |
Gel bir bak. | Open Subtitles | تعال لتلقي نظرة |
Gel de bir bak. | Open Subtitles | اجل ، تعالي لتلقي نظرة |
Merak ediyordum da, bir göz atma şansınız... | Open Subtitles | -أتسائل لو كان لديكَ الوقت لتلقي نظرة |