Muhmtemel tehditler için basını organlarını araştırıyordum. | Open Subtitles | كنت أرصد وسائل الاعلام لتهديدات محتملة . 76 00: 04: 55,209 |
- Başka tehditler olursa, derhal oradan ayrılın. | Open Subtitles | أي إشارة لتهديدات أخرى ، الخروج فورا |
Ticarete engel olma ve WilPharma yanlılarına tehditler savurmaktan suçlanıyor. | Open Subtitles | تم القبض عليه وإتهامه بعرقلة الأعمال التجارية وإصداره لتهديدات لأنصار (ويلفارما) |
Birleşik Devletler Hükümeti terörist tehditlere boyun eğmez. | Open Subtitles | حكومة الولايات المتحدة لا تستجيب لتهديدات إرهابية |
Ama ülkelerimiz arasında kalıcı bir barış sert tehditlere en iyi yanıt olacaktır. | Open Subtitles | لكنها بالطبع فترة سلام دائم بين البلدين إنها أفضل إجابة لتهديدات العنف |
Yeni kurallarımızı biliyorsun. Biz ölüm tehditlerini kabul etmeyiz. | Open Subtitles | تعرف السياسة، لا نرضخ لتهديدات القتل |
Trout'un ölüm tehditlerini albüm haline getirdiğine inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدّق أن (تراوت) صنع دفتر قصاصات كامل لتهديدات قتله. |
Dün gece kliniğe karşı bazı tehditler vardı bu yüzden ben ve Parker, tüm gece kalarak meselenin aslını öğrenmeye çalıştık. | Open Subtitles | تعرّضنا لتهديدات ضد المشفى ليلة أمس، لذا بقيت و(باركر) طيلة الليل لنتحقق منها. |
Boş tehditlere kulak asmam. | Open Subtitles | لا أستجيب لتهديدات زائفه |