Yani baban ve ben rüyalarımıza kavuşmuşsak, sen doğmamış bile olabilirsin. | Open Subtitles | أظن أنه عندما أحقق ووالدك أحلامنا لم تتح لك فرصة لتولدي |
Baksana sen, sikimi dışarı çıkarsam şu an doğmamış olacaktın. | Open Subtitles | مهلاً، كل ما كان عليّ فعله هو إخراج قضيبي وقتها لم تكوني لتولدي أبداً |
Lemon, eğer annen Buzz'la evlenseydi sen doğmamış olacaktın. | Open Subtitles | لو كان انتهى بها المطاف مع (باز)، لم تكوني لتولدي |
Ayrıca bu gidişata göre muhtemelen sen de doğmayacaksın. | Open Subtitles | وعلى صعيد آخر يا (ريجينا) ربّما ما كنتِ لتولدي أيضاً |
Ayrıca bu gidişata göre muhtemelen sen de doğmayacaksın. | Open Subtitles | وعلى صعيد آخر يا (ريجينا) ربّما ما كنتِ لتولدي أيضاً |
Asla doğmamış olacaksın. | Open Subtitles | وما كنتِ لتولدي أبداً |
Bu demek oluyor ki hiç doğmamış olacaksınız. Henry de öyle. | Open Subtitles | هذا يعني أنّك ما كنتِ لتولدي أبداً ولا (هنري) |
Asla doğmamış olacaksın. | Open Subtitles | وما كنتِ لتولدي أبداً |
Bu demek oluyor ki hiç doğmamış olacaksınız. Henry de öyle. | Open Subtitles | هذا يعني أنّك ما كنتِ لتولدي أبداً ولا (هنري) |