Salonumda bir ceset buldum. Her gün para kaybediyorum. | Open Subtitles | أهدأ ورؤيتي لجثة في غرفة المعيشة وخسـارتي للنقود |
Arka koltukta kan izi bulduk. ceset yok, parmak izi yok. | Open Subtitles | وجدنا دماءاً في المقعد الخلفي، ولا وجود لجثة أو بصمات. |
Babam öldürüldükten sonra cesedine ne olduğunu sorduğumda onu yaktığını söyledin. | Open Subtitles | عندما سألتك عما حدث لجثة أبي بعد قتله قلت أنك حرقت جثته |
Sör Reuben'ın cesedini görünce bu fırsatı kullanıp ağabeyi için çok önemli olan dosyayı aldı. | Open Subtitles | و حين رؤيتها لجثة السير ً روبن ً رأت بأنها فرصة سانحة لتحصل على الملف الملف الأكثر أهمية من أجل أخيها |
Bu Pedro. 20 yıllık bir cesede göre gayet iyi durumda. | Open Subtitles | محفوظة بشكل جيد جداً بالنسبة لجثة عمرها 20 عام. |
Hank Gerrard'ın cesedinin ağırlığı yetmezmiş gibi havada motoru bir de yakıtsız bırakır. | Open Subtitles | فتغلق تدريجياً المرشح والمحرك يحتاج للوقود في منتصف الرحلة بغض النظر عن الوزنِ الإضافيِ لجثة هانك جيرالد |
Dedektif bu fotoğrafı morgda bulunan kimliği belirsiz cesetle olan olası benzerliği görmeniz için yolladı. | Open Subtitles | التحريون أرسلوا هذه الصورة كخيط محتمل لجثة الفتاة المجهولة التي لدينا في المشرحة |
Şehirde bir cesedin sığabileceği büyüklükte plastik kap satan yer yok. | Open Subtitles | لا يوجد متجر في المدينة يبيع حاوية بلاستيكية تكفي لجثة. |
Hayır, potansiyel bir cinayet soruşturmasında bir ceset araştırması bu. | Open Subtitles | كلا، كلا، إنها عملية استعادة لجثة في إطار تحقيقٍ لجريمة قتلٍ محتملة |
Anma töreni yapabiliriz. Bunun için ceset gerekmez ki. | Open Subtitles | يمكننا ان نقوم بذكرى, لا ضرورة لجثة لعمل هذا |
Bir ceset morgtan nasıl kaybolur? | Open Subtitles | كيف يُمكن لجثة أن تختفي تماماً من مشرحة؟ |
Ve bırakılan diğer ceset de üç kilometre uzakta yani şüphelinin bölgesi 5 kilometrelik yarıçap içinde. | Open Subtitles | و ميلين عن أخر مكان رمي لجثة مما يشير الى ان منطقة راحة الجاني هي ضمن مساحة 3 أميال |
Genel tek bir kural var, bir ceset ve bir beyin. | Open Subtitles | القاعدة العامة تقول أن بحاجة لجثة و دماغ |
ceset yok, giysi yok, yüzük yok, bir şey yok! | Open Subtitles | لا أثر لجثة أو قطعة ملابس أو خاتم حتى |
Öldüğünde evsiz bir emekli subayın cesedine ne olur? | Open Subtitles | ماذا يحدث لجثة أحد قدامى المحاربين عندما يموت؟ |
Cinayeti onun işlemediğini biliyordum. O çocuğun cesedine de bir hayaletin götürdüğünü biliyordum. | Open Subtitles | اعلم ان شبح قاده لجثة ذلك الطفل |
Sullivan'ın cesedini aldı ve diş izlerini yok etti sonra yüzüğümü onun parmağına taktı böylece aptal polisler onun kaçtığına ve benim öldüğüme inanıp davayı kapattılar. | Open Subtitles | وصلت لجثة سوليفان وغيرت التقارير الطبية ووضعت خاتمي في يده |
Astsubay Turpin'in cesedini al ve ne gerekiyorsa yap. | Open Subtitles | حاول الوصول لجثة العريف تيربين وقم بما تقوم به |
Karısı Gail kayıptı. İkinci cesede dair kanıt bulmuştuk. | Open Subtitles | زوجته " غيل " مفقودة حيث وجدنا دليلاً لجثة ثانية |
Burada cesedinin çizgilerini ya da etrafının bantla çevrili olmasını bekliyordum. | Open Subtitles | لقد كنت أتوقع رؤية رسماً لجثة بالطبشور أو شريطاً |
Dedektif bu fotoğrafı morgda bulunan kimliği belirsiz cesetle olan olası benzerliği görmeniz için yolladı. | Open Subtitles | التحريون أرسلوا هذه الصورة كخيط محتمل لجثة الفتاة المجهولة التي لدينا في المشرحة |
Ve çürümüş bir cesedin yanında çok uygunsuz. | Open Subtitles | -و غير ملائم بالنسبة لجثة متحللة |
Bugün, herkesin gözü önünde bir cesedi parçalara ayırdığınız söylendi, bayım. | Open Subtitles | مما أثار اهتمامي اليوم في وقت باكر تشريحك لجثة اليوم |
Bill, buradaki genç suç savaşçısına üç haftalık kadavraya ikinci bir otopsiyi yapabilmesinden daha çok şey sorduğuna emin ol. | Open Subtitles | (بيل)، تأكد من سؤال الفتى المحارب للجرائم هنا ماذا يستطيع إنتزاعه أيضاً، من تشريحه للمرة الثانية لجثة عمرها ثلاثة أسابيع |
Mae Jeff'in cesedinden kısmi görüntü almayı başardı. | Open Subtitles | ماي كانت قادرة على رفع صورة جزئية لجثة جيف |