Benim Büyükanneme bir şey olsaydı, sakinleştirilemeyen bir "ay çöreği"ne dönerdim. | Open Subtitles | إذا حدث شيء لجدتي فسأكون فطيرة القمر الذي لا عزاء له |
Tamam, ona dikkat edin lütfen. Büyükanneme aitti o. Dikkat edin. | Open Subtitles | حسناً، من فضلك أحذروا بحمل هذا إنه لجدتي |
Büyükannemin beni, hiç tanımadığım teyzemin yanında yaşamak üzere şehre yollamaktan başka seçeneği yoktu. | TED | لم يكن لجدتي خيار سوى إرسالي إلى المدينة للعيش مع خالة لم أقابلها قط في حياتي. |
Teşekkürler. büyükannemindi; sonra da anneme kalmış. | Open Subtitles | أشكركِ كان لجدتي وبعد ذلك لأمي |
Ben cehennemde büyüdüm, ahbap. Büyükannem senden daha aksiydi. | Open Subtitles | انا ترعرعت في الجحيم كان لجدتي تصرفات اكثر من هذه |
Bir buzul kartpostalı alacağım ve nineme göndereceğim. | Open Subtitles | سأبتاع بطاقة بريدية تحمل صورة النهر الجليدي وسأرسلها لجدتي |
Büyükbabam, nişanlandığında bunu Büyükanneme vermiş. | Open Subtitles | لقد أهدي جدي هذه لجدتي عندما كان مخطوبان |
Bunları Büyükanneme yardım etmek için kullanacağım. | Open Subtitles | لا اعلم ، اظن انني سأصرف هذه لإحضر المساعدة لجدتي |
Hayır, yalnızca Büyükanneme söz verdiğim için gideceğim. | Open Subtitles | أوه، لا. إنه مجرد شئ وعدتُ القيام بهِ لجدتي |
Pekâlâ, ben Büyükanneme gidiyorum ama gitmeden önce ormanın derinliklerinde kakamı yapacağım. | Open Subtitles | عن أنها كانت ساقطة. حسنا علي أن أذهب لجدتي. و لكن قبل أن أذهب علي أن أذهب لعمق الأدغال الموحشة. |
Küçükken Büyükanneme evlenene kadar bekleyeceğime dair söz verdim. İşte böyle oldu. | Open Subtitles | قطعت وعداً لجدتي عندما كنت صغيرة أنني سأنتظر حتى زواجي، وهذا ما فعلته |
Beni büyükannemden isteyecek ve evleneceğiz... . ..isterse Büyükannemin oğlu olur' ben de onun karısı . | Open Subtitles | سيأتي طالبا يدي من جدتي و لو اراد سيصبح ابن لجدتي و زوج لي |
Yandaki teyze Büyükannemin bir arkadaşı. | Open Subtitles | السيدة العجوز في المنزل المجاور صديقة لجدتي |
Büyükannemin başına geldiğinde acayip tuhaf davranmaya başlamıştı sürekli kilisede ağlardı falan. | Open Subtitles | عندما حدث ذلك لجدتي بدأت في التصرف بشكل غريب جداً البكاء في الكنيسة طوال الوقت |
- büyükannemindi. - Büyükannenin falan değildi. | Open Subtitles | لجدتي كانو انهم لجدتك يكونوا كلا,لم |
Bu çamaşırhane, eskiden büyükannemindi. | Open Subtitles | كما ترين، مغسلة الملابس هذه كانت لجدتي |
Bu pozlarla bana gözdağı vermeye mi çalışıyorsun? Ben cehennemde büyüdüm. Büyükannem senden daha aksiydi. | Open Subtitles | انا ترعرعت في الجحيم، كان لجدتي تصرفات اكثر من هذه |
Ama nineme bu dediğimi söylersen, seni yalancı ilan ederim. Cesaret edemem. | Open Subtitles | لكن إن ذكرت لجدتي انني قلت هذا الكلام فسأقول أنك كاذب |
Genellikle gündüzlerimi Büyük anneme ayırıyorum. | Open Subtitles | أنا في العادة احتفظ بالمواعيد النهارية لجدتي |
ninemin ters tarafını görmek istemezsin. | Open Subtitles | ولا تريد أن تكون على الجانب الخطأ لجدتي. |
Babaanneme gitmek istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد الذهاب لجدتي أفضل البقاء هنا |
Orada 10 ve... düğün yüzüğüm var. Anneannemindi. | Open Subtitles | هذه 10 آلاف دولار ، وخاتم زفافي لقد كان لجدتي |
Şu geçen yıl temizlediğin bilezik anneanneme ait olan. Sence ne kadar eder? | Open Subtitles | نعم، السوار الفضّي الذي نظّفته العام الماضي الذي كان ملك لجدتي |
Taşı babaannemindi. O yüzden kaybetmek istemiyorum. | Open Subtitles | الماسة كانت لجدتي و انا لا أريد أن أفقدها |