Kızlar beni hiç şirin bulmaz, ilgilerini çekmek için onları güldürürdüm. | Open Subtitles | لم تشعرني الفتيات بأنني جميل لقد اعتد أن اضحكهن لجذب انتباههن |
Şirketleri üretim yerlerinin yakınına çekmek için Humbert mevkii uygun görünüyor. | Open Subtitles | لجذب الشركات ليستقرون بالقرب من مواقع الإنتاج موقع هوبرت يبدوا مثاليا |
Doğduktan sonra, ebeveynlerimizin dikkatini çekmek için her şeyi yaparız, en güçlü yönlerimizi belirleyip bu yönleri vahşice sergileriz. | TED | بعد خروجنا لهذه الحياة، نفعل ما يمكننا لجذب انتباه ابائنا، نحدد أقوى نقاطنا ونسوقها بقوة. |
Onun şatosuna yüzeceğim. Dikkatini çekmeye çalışacağım. | Open Subtitles | سأسبح إلى القلعة, ثم سيظهر فلوندر أمامه لجذب انتباهه.. |
Pasif-agresif bir yöntemle ilgi istiyordu ve ben de bunu ödüllendiremezdim. | Open Subtitles | إنه يسعى لجذب الإنتباه بطريقة عدوانيه ولم أرد مكافئته على ذلك |
İyi insanları çekme ve onları bir araya getirme konusunda daha iyisini bulamazsınız. | TED | لا يمكنك هزيمتها لجذب أفضل الناس وجمعهم مع بعضهم البعض |
Gördüğünüz gibi, bu yavrucağın dikkatini çekmenin hiçbir yolu yok. | Open Subtitles | كما ترون، لا يوجد طريقة لجذب انتباه هذا الفتى المسكين... |
Yemin üzerinde Nyko'yu kulübenin içine çekebilmek için sürülmüş kan izleri bulduk. | Open Subtitles | وجدنا الدم من الطعم الذي تم استخدامه لجذب الـ نايكو داخل الكوخ |
Bu yönergenin kısa, renkli ve akılda kalıcı olduğunu, çocukların dikkatini çekmek için tasarlandığını görebilirsiniz. | TED | التعليم قصير، ومليئ بالألوان، وجاذب للانتباه كما ترون. مصممٌ لجذب انتباه الأطفال. |
Şehri inşa etmek için ihtiyacımız olacak insanları çekmek için gerekli tüm kuralları belirten bir tüzük ile başlıyoruz. | TED | نبدأ مع الدستور الذي يحدد جميع القوانين المطلوبة لجذب الناس الذين نحتاجهم لبناء المدينة. |
Böcekleri çekmek için çok alımlı. | TED | وهي واضحة جداً ومخصصة لجذب العديد من الحشرات للتخصيب |
Dikkat çekmek için kırmızı renk gibisi yoktur, öyle değil mi? | Open Subtitles | لا يوجد سوى الأحمر لجذب الإنتباه ، أليس كذلك ؟ |
Bu nedenledir ki, matador boğayı kendisine doğru çekmek için pelerin kullanır. | Open Subtitles | لهذا الماتادور يستعمل الوشاح لجذب الثور له |
Ağaçlar da dikkat çekmek için bizim yaptığımız her şeyi yapıyor... yürümek dışında. | Open Subtitles | تفعل الأشجار كل شيء لجذب الأنتباه, عدا المشي |
- Düsüncesiz ve tedbirsiz davranman, hakkinda bazi söylentiler çikmasina sebep olabilir. insanlarin dikkatini çekmeye basladin. | Open Subtitles | ذلك من طيشك وحماقتك التي تسببيها لنفسك لنتحدث عنها كنت بداية لجذب الانتباه |
Unutma, aktarma teknolojisi, çoğalıcıları kendine çekmeye yetecek kadar... ..güçlü bir enerji yayılımına neden olur. | Open Subtitles | تذكر أن تكنولوجية جهاز النقل تصدر نبضة طاقة عالية بما يكفى لجذب الريبليكيتورز |
Elbette, sorun şu ki bugünlerde daha çok ilgi çeken şey, reklamdan neden kaçtığın? Bunu çok merak ediyoruz. | Open Subtitles | مع الخجل والبعد عن الدعاية هذه الايام اليست هذه وسيل لجذب مزيد من الاهتمام ؟ |
Yunanlı filozof Thales, İ.Ö.VI.yüzyılın başlarında lodetaşlarının diğer nesneleri çekme yeteneğini gözlemiştir. | Open Subtitles | الفيلسوف اليوناني ثاليس، بحدود القرن السادس قبل الميلاد لاحظت القدرة الإستثنائية للمغناطيس لجذب القطع الأخرى |
Boşandığımızdan beri, dikkatimi çekmenin tek yolunun sorun çıkarmak olduğunu sanıyor. | Open Subtitles | أعني منذ طلاقنا يظن أن الطريقة الوحيدة لجذب إنتباهي هي بإثارة الجلبة |
Bu dediklerime ilgi çekebilmek için Panda severler web sitesini başlattım. | Open Subtitles | لقد قمت بوضع موقعي على الأنترنت لجذب الإنتباه لقضيتي |
Ancak fikir şu, kişinin ilgisini bir kez çekince, artık daha fazla ilgilenmiyor ve dikkatini çekecek başka bir kişiyi aramaya başlıyor. | TED | لكن الفكرة هي أنه عندما يحصل على انتباه الشخص، يفقد الاهتمام، و يبدأ بالبحث عن الشخص التالي لجذب انتباهه. |
Katharine'ya kur yapmayı kabul ediyor, Hatta, çeyizi dolgunsa, evlenmeye razı. | Open Subtitles | الذين سيضطلعون في محاولة لجذب كاثرين كرست ، نعم ، وأن يتزوجها ، إذا كان مهرها من فضلك. 231 00: 24: |
Bu tür bir ilgiye ihtiyacımız yok. | Open Subtitles | ليس هذا هو ما نريده لجذب الإنتباه حاليا |
Kadınları kandırmak için kendi çocuğunu kullandığını düşünüyoruz. | Open Subtitles | نظن انه قد يكون يستخدم ابنه الحقيقي لجذب هذه النساء يا رجل |
Güzel, güvenli bir yuva, bir dişiyi cezbetmek için etkili olabilir. | Open Subtitles | بيت آمن جيد يمكن أن يكون أيضاً إغواء فعال جداً لجذب الإناث به. |
Bekâr evi, bir dişiyi cezbetmeye yetecek kadar derli toplu. | Open Subtitles | إن لوحته نظيفة ومرتبة بما فيه الكفاية لجذب الإناث |
"Affedersin" kelimesini bir kere kullandın o da osurmadan önce dikkatimi çekmek içindi. | Open Subtitles | والمرة الوحيدة التي قلت فيها "من فضلك" كانت لجذب انتباهي قبل أن تتجشأ |