"لجوء" - Translation from Arabic to Turkish

• sığınma
• sığınmak

Aslında kendi ülkesi içinde bir sığınma arayışıydı.
بل كانت طلب لجوء سياسي داخل حدود بلدهم ذاتها.

Ve bu sadece sığınma isteği. Cinayetle suçlanıyorsun.
و هذا كان مجرد لجوء سياسى أنت متهم بجريمه قـتـل

Eğer bize yardım ederseniz, sizi koruyabiliriz. Amerika Birleşik Devletleri size sığınma hakkı verecek.
لو ساعدتينا، يمكن أن نحميكِ يمكن أن نمنحكِ لجوء للولايات المتحدة

Lütfen bize, size sığınmak için vize verin.
أرجوكم امنحونا تأشيرة لجوء

Sonraki birkaç ay boyunca yanlarında kıyafetleri dışında pek fazla bir eşyaları olmaksızın Kanada'ya sığınma için başvuran 3 akrabam daha gelecekti.
وخلال الأشهر القليلة التالية، قدِم ثلاثة أقارب آخرين لي إلى كندا لتقديم طلب لجوء حيث لم يكونوا يملكون أكثر من الملابس التي يرتدونها.

sığınma hakkı istedim ve artık kalıyorum.
لكني طلبت لجوء سياسي فسمح لي بالبقاء

CBP görevlileri onu üç hafta daha tutup Meksika'ya geri gönderdi ve ABD'de bir sığınma duruşması için aylarca beklemeye zorlandı.
مسؤولو CBP قاموا بحجزها لثلاثة أسابيع إضافية قبل أن يعيدوها إلى المكسيك، حيث هي مجبرة لأن تنتظر لشهور للنظر في دعوة طلب لجوء في الولايات المتحدة

Pratt, politik sığınma istiyorum.
برات, أنا أطلب لجوء سياسى

Almanya'dan sığınma mı istiyorsun?
هل تبحث عن لجوء في ألمانيا؟

Nairobi'ye gidip girebildiğin bütün elçiliklere girip sığınma hakkı iste.
تذهب لـ(نيروبي) وتذهب لكل سفارة وتطلب منها لجوء سياسي

Birisi Batı Avrupa için istekte bulundu. Diğeri ise Amerika'ya sığınma talebinde bulundu.
أحدهم طلب نقل إلى (أوربا الغربية) والآخر يريد لجوء سياسيا في (الو.م)

Politik sığınma için başvurdum.
تقدمت بطلب لجوء سياسي.

Geçici sığınma onaylandı.
تمت الموافقة على لجوء مؤقت.

- Öncelikle, sığınma hakkı istiyorum.
أولا، أريد لجوء سياسيا

sığınma hakkı istiyorum.
أريد لجوء سياسيا