Böyle bir şeyi desteklemiyorum ama kendilerini korumak isteyen insanları durdurmaya da çalışmayacağım. | Open Subtitles | وأنا لا أوافقهم الرأي لكنني لن أفشي سر أناس يشعرون بالحاجة لحماية أنفسهم |
Diğer hayvanlar kendilerini korumak için taklit eder. | TED | تستخدم الحيوانات الأخرى التقليد لحماية أنفسهم من الخطر. |
kendilerini korumak için herşeyi göze alırlar. Cinayeti bile! | Open Subtitles | إنهم سيفعلون أى شئ لحماية أنفسهم , حتى القتل |
İnsanlarıma eğer saldırıya uğrarlarsa kendilerini korumaları için silah verdik. | Open Subtitles | لقد أعطينا لقومي بنادق لحماية أنفسهم إذا تم الإغارة عليهم |
Bu beş dakikalık iyilikler, veren taraflar için sınır koymak ve kendilerini korumaları için gerçekten mühimdir. | TED | خمس دقائق المعروف هذه هامة جداً لمساعدة المِعطاؤن أن يضعوا حواجز لحماية أنفسهم |
İnsanlar kendilerini korumak için ne yapacaklar, yüzlerini mi değiştirecekler? | Open Subtitles | ماذا يجب أن يفعل الناس لحماية أنفسهم يغيرون وجوههم؟ |
Kuruldaki o adamlar, dolandırıldıklarını... farkediyorlar. kendilerini korumak için debeleniyorlar. | Open Subtitles | أدرك الأعضاء أنهم خدعوا وهم يسعون لحماية أنفسهم |
Sadece kendilerini korumak için. | Open Subtitles | إنهم يفعلون هذا لحماية أنفسهم لا أكثر. |
Haganah kendilerini korumak için, sandviç olarak bilinen egreti bir zirhli araç yapti. | Open Subtitles | الهجانة بنوا السيارات المدرّعة "المعروفة بـ "السندويتشات لحماية أنفسهم |
Travis, kadınlar bizi hep delirtecek. Ama merhametli ol çünkü sadece kendilerini korumak için böyle davranıyorlar. | Open Subtitles | (ترافس) ، النساء سيقودك للجنون دوماً ولكن كن عطوفاً لأنهم يتصرفوا هكذا فقط لحماية أنفسهم |
Onlarda kendilerini korumaları için uyaran mesajı tespit ettiler. | Open Subtitles | وكشفت أنها رسالة تحذرهم لحماية أنفسهم. |