Eh, seni hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm ama ortalıkta herhangi bir kek olmayacak. | Open Subtitles | نعم ، آسف لخيبة أملك ، لكن ليس هنـاك سيصبح أي كعكة |
Eğer bu anının beni üzeceğini sanıyorsan seni hayal kırıklığına uğrattığım için özür dilerim. | Open Subtitles | لو توقعت هذه الذكريات ستزعجني آسف لخيبة أملك |
-Seni hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا رأيت هذا بعينى- آسف لخيبة أملك أيها الفتى الكبير000- |
hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm. Buraya senin için gelmedim. | Open Subtitles | آسف لخيبة أملك لكننى لست هنا من آجلك |
Sizi hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm... ama bu adli tıp patolojisi kursu. | Open Subtitles | آسف لخيبة أملك... لكن هذا فصل في علم الأمراض العدلي. |
hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm Lilah fakat kaşları çatık yanık bir rostoyu kapımda beklemiyordum. | Open Subtitles | آسف لخيبة أملك, يا (لايلا), لكنني لا أنتظر بجوار بابي عابسً و أجهش بالبكاء |
Seni hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm, hayatım. | Open Subtitles | أنا آسفة لخيبة أملك يا عزيزتي |
Seni hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm. | Open Subtitles | آسف لخيبة أملك. |
hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm. | Open Subtitles | -آسف لخيبة أملك |