Walker'larımız köprüyü geçip Şehre girdikleri takdirde halkınız asla tehlikede olmayacaktır. | Open Subtitles | قومك لن يكونوا بخطر, لو ان جنود مشاتنا أستطاعوا عبور الجسر لداخل المدينة |
- Bilmiyorum. Yakıt çubuklarını radyolojik detektörlerden Şehre nasıl sokacaklar? | Open Subtitles | كيف سيهربون قضبان الوقود لداخل المدينة وكيف سيمرون عبر مجسات كشف الإشعاع؟ |
Onu bir limuzine bindirip, Şehre doğru yöneldiler. | Open Subtitles | سيقيرمان : أركبوه في ليموزين فارهة . و قادوا به لداخل المدينة |
Şehre gitti ve bir çok sıradışı eşya aldı. | Open Subtitles | لقد ذهب لداخل المدينة و قام بشراء القطع الأكثر غرابةً |
Tabutumu köprüden geçerek bu Şehre getirdiğinde, ikisinin de kokusunu aldım. | Open Subtitles | استشعرت بهما عندما نقلت قبري عبر الجسر لداخل المدينة |
Yakıt çubuklarını radyolojik detektörlerden gizleyerek Şehre nasıl sokacaklar? | Open Subtitles | كيف سيهربون قضبان الوقود لداخل المدينة -وكيف سيمرون عبر مجسات كشف الإشعاع؟ |
Nehri geçerek Şehre girecekler. | Open Subtitles | إنهم يتجهون عبر النهر لداخل المدينة |
Şehre girebilmek için tezkeremi istiyorsun ama vermiyorum çünkü evinden, ailemizden kaçmanın sana huzur vermeyeceğini biliyorum. | Open Subtitles | بل أنت تُريد رسالة عبوري لتمكّنك من العبور لداخل المدينة و لكنّي لن أمنحها لك لأني أعلم بانك تهرب من منزلك و من عائلتك ، و هذا لن يجلب لك الطمأنينة |
Adil bir savaş bile değildi. Monroe, her an elini kolunu sallayarak Şehre girebilir. | Open Subtitles | لم تكن معركة متكافئة حتّى، وفي أي يوم، سوف يزحف (مونرو) لداخل المدينة! |