"لدرجة أكبر" - Translation from Arabic to Turkish

    • çok daha
        
    • daha da
        
    • bile daha çok
        
    Ama o sihirli gece yaşandığında çok daha anlamlı olur. Open Subtitles لكن عندما تحـــدث الليلة السحرية أنــه ذو مغزى لدرجة أكبر.
    Kulunuz, bir kaplanın çok daha uygun olacağını söyleyebilir mi? Open Subtitles هل تسمح لخادمك بأن يقترح نمر سَيَكُونُ ملائمَ لدرجة أكبر
    Eğer Mulder öğrenirse, adaklar çok daha anlamlı olur. Open Subtitles إذا مولدر يعرف، هو سيجعل العرض ذو المغزى لدرجة أكبر.
    Ve Afrika'da bulunması, imalat olduğuna dair şüpheleri daha da arttırıyor. Open Subtitles والحقيقة بإنّه وجد في طرازات أفريقيا هي مريبة لدرجة أكبر كصناعة.
    Bu yüzden sevmeye devam ettim, sevgim daha da büyüdü. Open Subtitles بدأت بمحبّتك بسبب هذا أنا فقط إستمررت بمحبّتك لدرجة أكبر
    Ve onun başka birisine aşık olması beni daha da heyecanlandırıyor. Open Subtitles إلىالسّيدِجيمس. والحقيقة بإِنَّهُ عاشق ل شخص آخر يُثيرُني لدرجة أكبر.
    Bu noktada, onu sağ görmeyi sizden bile daha çok istiyorum. Open Subtitles أعتقد، في هذه النقطة أريد لرؤيته حيّ لدرجة أكبر منك يعمل.
    Bu da, laboratuvarımızın söylendiğinden çok daha kötü olduğunu gösterir. Open Subtitles كُلّ يُثبتُ مختبرُنا يُمارسُ الجنس مع لدرجة أكبر مِنْ رأي الناسِ.
    Elbette, sizin gibi gençler için bu duygular çok daha kuvvetli. Open Subtitles بالطبع للمراهقين مثل أنفسكم هذه المشاعر ساحقة لدرجة أكبر
    Fakat o büyülü gece gerçekleştiğinde, herşey çok daha anlamlı olur. Open Subtitles لكن عندما تحـــدث الليلة السحرية أنــه ذو مغزى لدرجة أكبر.
    Ancak yılda yalnızca birkaç gece resifler çok daha büyüleyici bir gösteriye sahne olurlar. Open Subtitles لكن فقط بضعة ليالي كُلّ سَنَة تَضِعُ الشعبة المرجانيةُ عليها معرضِ سحريِ لدرجة أكبر.
    Çalışmaya zorladıkları çok daha fazlalar. Open Subtitles يُجبرونَ ليَعملونَ عملُهم، هم لدرجة أكبر.
    Beraber ölmek birlikte yaşamaktan çok daha özel bir şey gibi geliyor bana. Open Subtitles نموت سوية لدرجة أكبر من ان نعيش سوية.
    Ben zamanında insan bir çakmaktan çok daha etkileyici pek çok şey gördüm, sevgili bayan. Open Subtitles لقد شاهدت في حياتي عدد عظيم من الأشياء... الرائعة لدرجة أكبر من... ولاعة آدمية يا سيّدتي العزيزة
    Saçma sapan konuşuyordun, şimdi daha da saçma sapan konuşuyorsun. Open Subtitles أنت كُنْتَ ملئ بالتغوّطِ في المفصلِ وأنت لدرجة أكبر ملئ بالتغوّطِ الآن.
    Böylece işler daha da heyecanlı olur. Open Subtitles هو سَيَجْعلُ الشيء بأكملهَ مثير لدرجة أكبر.
    Hikaye, işte tam bu noktada, daha da inanılmaz bir hâI alıyor. Open Subtitles حسنا، هذه حيث القصّة تصبح ربما مدهش لدرجة أكبر.
    Sonrasında, daha da rahatsız edici bir hâl almaya başladı. Open Subtitles نعم، وبعد ذلك أصبحَ في الحقيقة مقلق لدرجة أكبر.
    Hiç bir zaman güzel olduğunu düşünmezdi, bu da onu daha da güzel yapardı. Open Subtitles هي مَا إعتقدتْ بأنّها كَانتْ جميلةَ، الذي جَعلَها الجميلة لدرجة أكبر.
    Seni her zaman, ben bile daha çok seviyorum. Open Subtitles كُلَّ مَرَّةٍ أَراك، أَحبُّك لدرجة أكبر.
    Seni her zaman, ben bile daha çok seviyorum. Open Subtitles كُلَّ مَرَّةٍ أَراك، أَحبُّك لدرجة أكبر.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more