Ve dördüncünün öyle hüzünlü bir adı var ki söylemeye dilim varıyor. | Open Subtitles | و الفلم الرابع يمتلك عنوان حزين للغاية لدرجة أنّي لا أستطيع نطقه |
Öyle güçlü bir büyü ki... ben bile tüm büyümle yapamam. | Open Subtitles | التعويذة قويّة لدرجة أنّي مع كلّ سحري لمْ أستطع تحقيقها لوحدي |
Geldiğimde öyle bunaldım ki neredeyse geri dönecektim. | Open Subtitles | حين وصلت، شعرت بالإرهاق لدرجة أنّي أوشكت على المغادرة. |
Kafamın arkasına o kadar baktın ki alev alacağından korktum. | Open Subtitles | كنت تحدّق بمؤخرة رأسي بشدّة، لدرجة أنّي أخشى أن تشتعل النيران بشعري. |
Okullar ve iş yerleri o kadar ilginç miydi ki bunu düşleyen tek kişi ben olmuştum? | Open Subtitles | هل حياتنا العلمية والعملية ممتعة لدرجة أنّي الوحيد الذي تخيّل القيام بهذا؟ |
Hep çocuk defterini kapattığını söylersin ve o, bir bebeğinizin olmasını o kadar çok istiyor ki saatinin tik taklarını duyabiliyorum. | Open Subtitles | لطالما قلتِ أنّكِ اكتفيتِ من انجاب الأطفال، و هو يريد طفلاً بشدّة لدرجة أنّي أسمع دقّات ساعته. |
O kadar uykusuzum ki onlar gibi konuşmaya başladım. | Open Subtitles | إنّي محروم من النوم، لدرجة أنّي بدأتُ بالتحدّث مثلهم. |
Sana o kadar aşığım ki, kız kardeşinin öldürülmesi için sana yardım etmeye çalıştım. | Open Subtitles | سُحقاً، إنّي مُغرمٌ بكِ بشدّة لدرجة أنّي حاولتُ مُساعدتكِ لتجهيز أختكِ للموت. |
Ama bu sene o kadar sinirliyim ki, o körpecik ejderhanın beni sinirle para harcarken görerek tatmin olmasını bile istemiyorum. | Open Subtitles | لدرجة أنّي لا أريد تلك التنّين الضعيف أن تشعر بالرضى مِن إنفاق المال بسبب الغضب. |
Yıllar boyu, ona o kadar çok yalan söyledim ki yarısını ben bile unuttum. | Open Subtitles | اللامبالاة. أخبرتُها كمّاً كبيراً من الأكاذيب على مرّ السنين، لدرجة أنّي لمْ أعد أتذكّر نصفهم. |
Evet. Öyle olmuştu ki, gözüm bir şey görmüyordu. | Open Subtitles | أجل، غلبتني تلك المشاعر لدرجة أنّي لم أدركه. |
Söylediği şeylere inanmayı o kadar çok istedim ki, tüm işaretleri kaçırdım. | Open Subtitles | أردتُ بشدّة تصديق ما قاله لدرجة أنّي أغفلتُ كلّ الإشارات |
Evet, o kadar iyi kontrol ettin ki neredeyse sana bir ok daha saplayacaktım. | Open Subtitles | أجل، سيطرت على نفسك لدرجة أنّي كدت أنشبك بسهم آخر. |
Evet. Oyle olmustu ki, gozum bir sey gormuyordu. | Open Subtitles | أجل، غلبتني تلك المشاعر لدرجة أنّي لم أدركه. |
Burada olanlardan o kadar korkuyorum ki dışarıda olanları düşünemiyorum bile. | Open Subtitles | وإنّي مرتعبة جدًّا مما يحدث هنا لدرجة أنّي أعجز عن التفكير فيما يحدث بالخارج. |
Aslında o kadar harikayım ki sarışından daha iyi bir rehine olurum. | Open Subtitles | بالواقع رائع جدًّا لدرجة أنّي رهينة أفضل من الشقراء. |
Metni okuyordum. O kadar iyi ki okurken uyuyakalmışım. | Open Subtitles | كنت أقرأ سيناريو، كان رائعاً لدرجة أنّي نمت وأنا أقرأه |
Bir keresinde, anakart üzerinde o kadar çok çalışmıştım ki, üç gün boyunca kör oldum. | Open Subtitles | لمدّة شهر واحد عملتُ بكلّ لإختيار اللوحة الرئيسيّة لدرجة أنّي فقدتُ نظري لمدّةثلاثةأيام! |
Kötü seçimler üstüne daha kötülerini yaptı öyle bir noktaya geldi ki, artık onu tanıyamıyordum bile. | Open Subtitles | فقط... خيار واحد سيء تلو الآخر، لدرجة أنّي لم أعد أعرفها بعد الآن. |
O kadar tatlılar ki kafalarını göçerteceğim! | Open Subtitles | إنّهن لطيفاتٍ جداً ! . لدرجة أنّي سأسحق رأسيهما |