"لدقيقه" - Translation from Arabic to Turkish

• bir dakika
• dakikalığına
• saniye
• bir an
• dönerim
• dakikan
• anlığına
• dakika izin

Bana bir iyilik yapıp burada bir dakika bekleyebilir misin?
هل يمكنك ان تسدى لى معروف وتبقى هنا لدقيقه واحده

Sadece bir dakika daha beklemeni istiyorum. Söz.
سأطلب منك ان تنتظر هنا فقط لدقيقه أخرى، اعدك

bir dakika. Kıskac kullanabiliriz.
انتظروا لدقيقه انتظروا نحن يمكن ان نستخدم القرص اللذع

Tamam, bir dakikalığına ciddi olabilir misin?
هل تستطيعين ان تكوني جديه لدقيقه واحده ؟

Bir dakikalığına sırtımı dönüyorum hemen Simon Elder'la ortak olmuşsun.
أدرت ظهري لدقيقه واحده والان سايمون ايدر شريكك الجديد؟

Pekala, bir dakika görebilirsiniz, ama bir saniye bile fazlası değil!
حسنا, يمكنكم أن تروه لدقيقه لا أكثر

Onu düşünmeyi bir an bile bırakma çünkü o an ortaya çıkacaktır.
-عدم التوقف عن التفكير فيه لدقيقه .. -لانه في هذه الدقيقه سيظهر ..

Ön kapıda buluşalım. bir dakika daha. Mikroçipi bulmak üzereyiz.
نحتاج لدقيقه أخرى نحن معنا الرقاقه تقريبا

bir dakika konuşmamız mümkün mü?
اني اتسائل اذا كنت استطيع التحدث معك لدقيقه

— bir dakika senle konuşabilir miyim?
ماذا هناك ؟ ؟ أيمكننى ان أتحدث إليكِ لدقيقه ؟

Ve senin onunla bir dakika daha beraber geçirmek istemene inanamıyorum!
وإنني لا أصدق بأنكِ تريدي .البقاء معهة ولو لدقيقه

- Seninle bir dakika yalnız konuşabilir miyim?
هل لي بان اتحدث معكي على انفراد لدقيقه ؟

O dans eden savsakları bir dakika unutamaz mısın?
هل يمكنك ان تنسى الراقصين الجانحين لدقيقه واحده؟

Yalnızca bir dakikalığına gelebilir miyim? bir dakika.
هل فقط يمكننى أن أدخل لدقيقه دقيقه واحده؟

Yapacağını yaptın, alacağını aldın ve daha bir dakika bile kafama takamam.
و أنا لن أتراجع عن القرار ولو لدقيقه أماه؟

O küçük zihinlerinizi bir dakikalığına açarsanız bir şeyler öğrenebilirsiniz.
اذا كنتم تستطيعون فتح عقولكم قليلا, ولو لدقيقه واحده قد تتعلمون شيئاً

Acaba bir dakikalığına bile olsa, ağabey'imin en iyi arkadaşı olduğunu unutamaz mısın?
أهناك اي مجال لتتظاهر بأنك لست اعز اصحاب اخى، لدقيقه واحده؟

ayrıca eğer söyleseydim, bu bir dakikalığına bile olsa ayık olduğumu gösterir.
بجانب أنني لو أخبرتهم ذلك سيعني أنني ضعيف حتى لو لدقيقه

Lütfen, bir saniye konuşmak istiyoruz!
لا استطيع الان يا ابى - نريد التحدث معك لدقيقه فقط -

Biliyor musun bir an, gerçekten bir ikizin var sanmıştım.
لدقيقه, ظننت حقاً أن لك أخ توأم

Hemen dönerim. Şampanya çarptı da.
ساكون هنا لدقيقه لقد جعلتني الشامبانيا...

Ve sadece bir dakikan kaldı, çıkar artık şu ağzındaki baklayı!
وأنا موجود لدقيقه اخرى فأنطق

Yani, sadece bir anlığına öne çıktı, ama kesinlikle Daniel'dı.
لذا , إنه صعد لدقيقه لكنه * دانيال * بالتأكيد

Bana bir dakika izin verin. Sadece bir dakika.
اعذريني لمدة لدقيقه فقط لدقيقه