O zaman geçerli bir mazeretin var demektir. | Open Subtitles | إذاً, لديك عذر مقنع, أليس كذلك؟ |
Her şey için bir mazeretin var. | Open Subtitles | لديك عذر لكل شيء |
mazeretin var. İşi olduğunu hatırlat. | Open Subtitles | لقد سمعتني، لديك عذر الآن. |
Bazen sadece bir bahanen olsun diye çevrendeki insanların incinmesini istediğini düşünüyorum. | Open Subtitles | هل تعرف ماذا ؟ ،أنا أعتقد أنك أحياناً تُريد أقرب الناس إليك أن يتعرض لأذى حتّى يكون لديك عذر |
-Afedersiniz İyi bir bahanen olmalı | Open Subtitles | من الأفضل أن يكون لديك عذر جيد |
Belki şimdi nedenin var, fakat burada saklanıp sorunlarından kaçmak, sana ihtiyacı olan insanlarla konuşmamak.. | Open Subtitles | ربما يكون لديك عذر,لكن الأختباء هنا,وتفادي مشاكلك ولاتتكلم مع الناس الذين يحتاجونك |
Her şey için bir bahanen var, öyle değil mi? | Open Subtitles | لديك عذر لكل شىء, أليس كذلك ؟ |
Ama ölürsem ve başka yerde olduğuna dair bir şahidin olmazsa.. | Open Subtitles | ولكن لو مُتّ ولم تكن لديك عذر غياب... |
kocam sabah çayını erken istiyor ama mandalar sağılır sağılmaz hemen geliyorum her gün yeni bir mazeretin var eğer yarın erken gelmezsen sütü mandıradan alacağım beni anladın mı ? | Open Subtitles | زوجييزعجنيللحصولعلى شاي الصباح! لكنني آتي فقط عندما ننتهي من حلب الجواميس ، صحيح ؟ لديك عذر جديد كل يوم إذا لم تأت في الوقت المحدد غدا |
Hiç değilse mazeretin var. | Open Subtitles | على الأقل لديك عذر |
mazeretin var mı? | Open Subtitles | -هل لديك عذر غياب؟ |
Lanet olası iyi bir bahanen olsa iyi olur. | Open Subtitles | أتمنى أن لديك عذر جيد نعم، عذركِ مقبول |
Artık kalmak için bir bahanen de kalmadı. | Open Subtitles | ليس لديك عذر الآن للبقاء. |
Evet, ama senin belli bir nedenin var. | Open Subtitles | أجل , لكنك لديك عذر قوى |
Her şey için bir bahanen var. | Open Subtitles | لديك عذر لكل شيء |
Ama ölürsem ve başka yerde olduğuna dair bir şahidin olmazsa.. | Open Subtitles | ولكن لو مُتّ ولم تكن لديك عذر غياب... |