Kız tavlamaya yardım edecek bir işin var. | Open Subtitles | ها أنت لديك وظيفة تساعدك على الحصول على الفتيات |
Sen şanslısın, geri dönecek bir işin var. | Open Subtitles | أنت محظوظ لأن لديك وظيفة . تستطيع الرجوع إليها |
Sen şanslısın, geri dönecek bir işin var. | Open Subtitles | أنت محظوظ لأن لديك وظيفة . تستطيع الرجوع إليها |
Senin işin boktan, ayrıca insanlar iş için resim asarlar. Buna sanat galericiliği denir. | Open Subtitles | لديك وظيفة سيئه والناس يعلقون اللوحات كوسيله للعيش ويسمون الكريوتور |
Geçen yıl, bir işin vardı ve erkek arkadaşınla beraber yaşıyordun. | Open Subtitles | حسناً, في العام الماضي كانت لديك وظيفة وكنت تعيشين مع صديقك |
Ona verecek bir işiniz var mı? | Open Subtitles | هل لديك وظيفة له؟ |
Kesinlikle. Yakışıklısın, adam gibi bir işin var. | Open Subtitles | تماماً، أنتَ جميل المظهر، لديك وظيفة قيّمة |
Kendini bu kadar üzme Demek istediğim iyi bir işin var | Open Subtitles | لا تـقسو على نفسك، أعني لديك وظيفة رائـعـه |
Kendine bir bak! Harika bir işin var, iyi para kazanıyorsun, karını dövmüyorsun. | Open Subtitles | أنظر إلي نفسك , أنت لديك وظيفة جيدة أنت تصنع مالاً جيداً , أنت لا تضرب زوجتك |
Terapi işin tutmasa da senin bir işin var. | Open Subtitles | وأتعلم أن ذلك الشيء حول المعالجة النفسية ليس مجالك لقد كان لديك وظيفة |
En azından bir işin var değil mi? | Open Subtitles | لديك وظيفة على الأقل تقف أثناء قيامك بها ، صحيح؟ |
Arkadaşlarım bizi almaya geliyor. Yapacak çok önemli bir işin var. | Open Subtitles | أصدقائي قادمين لأخذنا وأنت لديك وظيفة مهمة جداً لفعلها |
Benden daha güzel bir işin var ve bütün kadınları kaptın. | Open Subtitles | وكانت لديك وظيفة افضل مني وانت حصلت على كل النساء |
Derken, profesör hikayemi dinledi ve dedi ki, "bir işin var. Bir umudun var. | TED | حينها أستمع البروفيسور لقصتي وقال، "أنت لديك وظيفة. |
Hey Silvio, akıllı kızım için bir işin var mı? | Open Subtitles | -سيلفيو)" ! هل تتوفر لديك وظيفة لأبنتى الذكية ؟ )" |
Tabi, güzel bir işin var. | Open Subtitles | بطبيعة الحال، لديك وظيفة لطيفة. |
Senin sorumlulukların var. bir işin var. | Open Subtitles | أقصد , أنه لديك مسؤوليات لديك وظيفة |
Hayatın boyunca çalışabileceğin restoranda bir işin var. | Open Subtitles | فأنت لديك وظيفة في المطعم للأبد |
Barney, demek ki bankada çok önemli bir işin var. | Open Subtitles | إذاً ، (بارني) سمعت أنك لديك وظيفة مرموقة في البنك |
Senin işin filan yok mu? | Open Subtitles | لم يكن لديك وظيفة أو شيء من هذا؟ |
- Senin işin gibi.. | Open Subtitles | مثل أنك كان لديك وظيفة |
Ah, Bucket. Yapacak tek işin vardı... geridekileri getirmek. | Open Subtitles | يا باكيت لقد كان لديك وظيفة واحدة و هى حماية من فى الخلف |
- Ama şu anda iyi bir işiniz var değil mi? | Open Subtitles | -ولكن الآن لديك وظيفة جيدة؟ نعم. |