"لدينا حجز" - Translation from Arabic to Turkish

• rezervasyonumuz var
• rezervasyonumuz vardı
• Yeri kaptık
• süitimiz var

- Gitmeliyiz. 30 dakika sonra rezervasyonumuz var. - Hayır, hayır, hayır!
تبا ً, يجب أن نذهب لدينا حجز في غضون 30 دقيقة لا, لا

Saat 10:00 için rezervasyonumuz var. Gece üçe kadar terminalde oturamazsın
ثمّ اخْرجُي من المطارِ لدينا حجز في العاشرة

Dinle, yemek için bir rezervasyonumuz var. Bunun için yola koyulmalıyız. Tamam mı, Jeffy?
اسمعوا لدينا حجز هناك فلنمضى أليس كذلك ياجيفى؟

Yemek rezervasyonumuz vardı ama sanırım dışarıdan bir şey söyleyeceğiz.
نعم حسنا كان لدينا حجز للعشاء لكن انا أفكر ان نجلب طعاما من الخارج عوضا عن ذلك

rezervasyonumuz vardı. Benim adıma.
لدينا حجز باسمي

Yeri kaptık.
لدينا حجز.

İntercontinetal otelde bir süitimiz var.
و علمت أن لدينا حجز فى ذلك الفندق العالمى

Hayır. Bak, yemek rezervasyonumuz var. Gitmeliyiz, haydi gidelim.
كلا , لدينا حجز للعشاء يجب أن نذهب , لنذهب

Saat 7'ye rezervasyonumuz var. Geçemeyecek miyiz yani?
لدينا حجز في الساعة السابعة وانت تقصد اننا لا نستطيع العبور ؟

Hadi, önemli bir yemek rezervasyonumuz var, unuttun mu?
هيا , لدينا حجز عشاء مهمة , هل تتذكرين ؟

Ayrıca sokağın aşağısındaki çok güzel bir yerde rezervasyonumuz var cidden.
وأيضا لدينا حجز حقًا في ذلك المكان الفاخر آخر الشارع.

rezervasyonumuz var. İki bekar!
و إلا فسيسرقون أماكننا اننا لدينا حجز

Bizim iki kişilik rezervasyonumuz var!
و إلا فسيسرقون أماكننا اننا لدينا حجز

Chez Naomi'de rezervasyonumuz var. Harika. Hafif bir öğlen yemeği yerim.
" لدينا حجز في مطعم " نعومي - رائع , سنتناول عشاء خفيف -

8'de rezervasyonumuz var.
حسنا ، لدينا حجز عند الساعة الثامنة

Seni arayıp durdum. Akşam yemeği rezervasyonumuz var.
لقد كنت أبحث عنك, لدينا حجز للعشاء

Yarım saat sonrasına bir yemek rezervasyonumuz var.
. لدينا حجز للغداء بعد نصف ساعة

Massa'da, 15 dakika içerisinde gitmemiz gereken bir rezervasyonumuz var.
هياا , لدينا حجز في ماسا بعد 15 دقيقة

rezervasyonumuz vardı. Faison adına. İki kişilik.
أجل، أهلاً، (برايان برايان)، لدينا حجز حفلة (فيزون) لأثنان.

Brooklyn'de rezervasyonumuz vardı ama şimdi Bellevue'dayız.
كان لدينا حجز في (بروكلين) والآن نحن في (بلفيو)