Beyler, 50.000 dolarlık japon yemeği yiyebilmemiz için sadece bir günümüz var. | Open Subtitles | أيها السادة, لدينا يوم واحد لنأكل طعام ياباني بقيمة 50 ألف دولار |
Çünkü senin tahminine bakarsak sadece bir günümüz var. | Open Subtitles | لأنه من خلال الحساب الخاص بك ، لدينا يوم واحد فقط للعثور عليها. |
O halde, çok iyi korunan bir kaledeki kilitli bir odaya fark edilmeden girip dünyadaki en değerli eşyayı çalmak ve tekrar fark edilmeden dışarı çıkabilmek için sadece bir günümüz var. | Open Subtitles | اذاً لدينا يوم واحد فقط للتسلل الي دخل حجرة مغلقه في مكان ما من قلعه شديدة التحصين، |
Onu bulmak ve karar duruşmasına zamanında getirmek için bir günümüz var. | Open Subtitles | لدينا يوم واحد لنجدها ونعيدها فى موعد المحاكمة |
Tamam, millet. Bu düğünü planlamak için bir günümüz var. | Open Subtitles | حسنا، شباب، لدينا يوم واحد للتخطيط لهذا الزفاف |
Vikingler Kells'e saldırmadan evvel bir günümüz var! | Open Subtitles | لدينا يوم واحد قبل أن "يصل "الفايكنج" إلى "كلس |
Sadece bir günümüz var. | Open Subtitles | لدينا يوم واحد فقط |