Lorene meşgul, çok işi var. Lorene üzgün. | Open Subtitles | لورين مشغولة، لديها عمل لتقوم به لورين متأسفة |
Anne Sookie'nin işi var zaten. Otelde Şef Aşçı. | Open Subtitles | أمي, سوكي لديها عمل إنها كبيرة الطباخيين في الحانة |
Ama ben normal bir işi olan bir kız değilim ve barlarda tanıştığı normal herifleri beceren ve düğün hediyesi... sorma? | Open Subtitles | ولكن لستُ امرأة لديها عمل عاديّ وتضاجع رجالاً طبيعيّين تلتقيهم في حانات أو في متاجر لشراء هدايا حفلات الزفاف |
Pekala, bir işi olmadığını söyledi ben de düşündüm ki neden biz bir iş bulmasına yardım etmiyoruz? | Open Subtitles | حسناً, قالت انه ليس لديها عمل لذالك فكرت لماذا لا نحصل لها علي عمل |
bir işi vardı bize bir varis dünyaya getirmek. | Open Subtitles | كان لديها عمل واحد أن تنجب لنا وريثاً و آخر احتياط |
Ancak anlaşılan Florence, trende kalmış. Yapması gereken işleri olduğunu söylemiş. | Open Subtitles | لكن "فلورنس" بقيت في القطار زاعمة أن لديها عمل ما هناك |
Gece okulu var, Skeeter! Kocam beni terk etti, işi bırakıyorum. | Open Subtitles | لديها عمل ليلي , سكيتر , زوجي تركني وفصلوني من العمل |
Annenin çalışması gerekiyordu, unuttun mu? | Open Subtitles | أمكِ لديها عمل اليوم، أتتذكرين؟ |
Annenin işi var, ben de sınav değerlendireceğim. | Open Subtitles | أمّك لديها عمل تقوم به أنا لدي تصنيف صحف |
Benim bir partiye katılmam gerek ve Norah'nın da işi var. | Open Subtitles | ترى، لدي حفلة الطفل تلك، و نوره لديها عمل |
-Duck, bırak. Kadının işi var. | Open Subtitles | توقف عن الكلام يادوك لديها عمل لتقوم به |
Canım, Carmen'in oldukça önemli bir işi var. | Open Subtitles | حبيبتي كارمن لديها عمل مهم جدآ |
Yapacak bir işi olduğu sürece, onu öldürmeyeceği kesin. | Open Subtitles | طالما لديها عمل لتقوم به سيبقيها على قيد الحياة جدها فحسب |
Annemin artık bir işi yok. Kendine yeni bir iş arıyor. | Open Subtitles | أمي ليس لديها عمل بعد الآن، أنها تبحث عن آخر |
Hâlâ sürekli bir işi bulunmuyor ve mahkum edilmiş bir suçlu olan ikinci kocasından bile boşanmamış durumda. | Open Subtitles | ليس لديها عمل دائم حتى الآن وهي ليست مطلقة حتى من زوجها الثاني الذي صدف أنه مجرم مدان |
Washington'da bir iş buldu, çünkü oraya transfer edildim, ama sonra kalmaya karar verdim. | Open Subtitles | لديها عمل في واشنطون , لأنه تم تحويلي إلى هناك . ولكن حينها قررت البقاء |
İyi bir işi vardı. Kariyerinde ilerleme fırsatı çıktı. | Open Subtitles | كان لديها عمل جيد وتحول إلى مهنة عظيمة |
Bir lokantada part-time bir işi vardı. | Open Subtitles | كان لديها عمل جزئى فى مطعم |
Halletmesi gereken işleri olduğunu ve bizimle geçitte buluşacağını söyledi. Ne? | Open Subtitles | قالت إن لديها عمل ما وستلتقينا عند البوابة |
Bayan Carrington, trende bazı işleri olduğunu söyledi. | Open Subtitles | أخبرتني السيدة "كارنغتن" أن لديها عمل في القطار |
- Evet, çalışması gerekiyordu. | Open Subtitles | - كلا, كان لديها عمل |